Karanlık Yolların Çığlığı
Savaşın göğsüme kazıdığı yarayla Yüreklerimizi ateşte eritiyoruz Bir çığlık yükselir dağların derinliklerinden Her adımda, her nefeste acı bir iz bırakıyor
Zamanın tozunda, isyanın rüzgarında Bir umudu daha yitiriyoruz Çığlıklar arasında yankılanan sesler İsyan ve öfke, dertlerimize karışıyor
Sahip olduğumuz her şey, acının koynunda Bir direnişin şehidiyiz, ölülerimizle dolu Gözlerimizde kan, dudaklarımızda acı Her yeni gün, bir öncekini kopyalıyor
Dağların karanlığında kaybolmuş bir nefes Karanlık köşelerde dolanan umutlar Huzur arayan ellerimiz, zincirlerde Her adımda, her nefeste bir yara açılıyor
Bir devrimin eşiğinde, kırık dökük bedenler Karanlık gecelerde dökülen kan, bir hatıra Sonsuz bir boşluk, zihinleri sarar Ve her bir çığlık, bir isyanın yankısı
Karanlık yollarda, her adımda acı Bir umudu daha kaybediyoruz, her gün Yüreklerimizde dert, gözlerimizde kan Karanlıkta bir umut arıyoruz, boşuna
Savaşın sesinde, acının yankısında Bir devrimin eşiğinde, bir mücadele var Gözlerimizde eski bir hüzün, yüreklerde yaralar Her bir adım, bir çığlık, bir direnişin izleri
Bir zamanlar bahar, şimdi sadece çorak Karanlık dağlar, içinde bir acı saklar Sahip olduğumuz her şey, kanla yoğrulur Her yeni gün, bir öncekinden daha zor
Karanlık köşelerde, acı bir feryat Küskün gözlerde eski yaralar Bir devrim için dökülen kan, bir hatıra Sonsuz bir boşluk, isyanın yeri
Bir gün belki, bu zulmün sonu gelir Ama o zamana dek, bu acıda kalırız Karanlık yollarda, bir çığlık, bir feryat Bu yürek, her zaman, acının derinliklerinde