Karanlıktı Gökyüzü
K_ırgınlığın üzüntünün şekillenip hayat bulduğu çehrem de, bir sızıntı göz kapaklarımın arasında
A_kar durur ağır ağır ama görmez gözler, ayin ışığı çaresiz gösteremez, nafile gayret
R_rıhtımdan düşer ayin ışığı, uzanmak ister nemli gözlerimin üstüne, kapatmasın zifiri karanlık yalnızlığıma diktiğim gözlerimi
A_nsızın derin bir nefes alırım iliklerime dek ve derin bir iç çekerim, boş sigara paketinin içinde son sigara hayaliyle
N_asılda parlardı gözlerin, gözlerimle karşılaştığında
L_anet edercesine karanlığa, kızgın, kavgalı, yorgun ve günahkâr geceye
I_sınırdım bazı günler bu sonsuz karanlığa, severdim bazı bazı nadirde olsa
K_arga tulumba örterdi çünkü, yeryüzünde çirkinliğe dair her ne kötülük varsa, yeni güne niyet
T_utsak ruhum, kelepçeli ellerim ayaklarım, semaya bağladığım gözlerimle bağlıyım dünya denen bu sahte zaman aralığına
I_stıraptır bu sahnede oynanan her oyun, her replik, her kurgu
G_ölgelerle yıkanırdı simsiyah geceler bile, ayla aydınlanan o dar sımsıcak sokaklar arasında, uzun kısa gülümseyen gölgeler
Ö_lulerle yıkanıyor şimdilerde, o simsiyah alaca karanlık ve ay yine orada, gösteriyor nasılda ağlayarak gecenin koynuna uzandığını
K_ırk yılı devirse de mısralarda engin, kırk kelime edemez oldu, o kırk yılın hatırına, bir vardı bir yoktu...
Y_alnız ölümü ister, ölümü bekler oldu yaradandan umutsuz yarınlara yarım yarım bakarken
Ü_rperdi yüreği birden, gerçekten istiyor muydu ölümü yoksa mecbur mu bırakılıyordu, meçhul...
Z_arar veriyordu belkide dünya'ya, her adımında da dilleniyordu dünya ona karşı, yeter der gibiydi, son yolculuğundan haberdar ve son nefes aralıkları, öksürten
Ü_mut ettiği diyara karanlıkdan aydınlığa, ya da karanlıkdan daha da karanlığa...
Hüzün birikmiş epey yürekte ki şairler hüzün ile beraberdir çoğu zaman alır kalemi gecenin bir vakti yazarlar yaşadıklarını. Kutlarım Engin içtenlikle...😅