Karar Verdik
Neredeydin başkanım, bizi hep uyuttular?
?'İman kurtarma'' deyip, batıl bir yol tuttular.
Yıllarca söz verdiler, en sonu unuttular.
Yetmiş yıldır bitmiyor, bitmiycek bu kargaşa
Şeytan ne söylüyorsa, bunlar: ?'Beli?' diyorlar.
Hak, hakikat! Diyene; ?'Kim bu deli ??'diyorlar.
Ehl-i salip zalime: ?'Şah-ı Veli ?'diyorlar.
Aldanma takkesine, gönül vermiş serpuşa.
Milliyet davasını, fıska büründürdüler.
Tüm kutsal değerleri, yerde süründürdüler.
Ruhumuzu Rahman'a, asi göründürdüler.
Kaderdi kaçamadık, yazılan geldi başa.
Irak, Filistin derken, sıra bize mi geldi?
Birkaç nasipsiz tayfa, niçin gemiyi deldi?
Ümmet sahipsiz kaldı; Türk dünyaya bedeldi.
Bel bağladık Obama, Baba ve Oğul Bush'a?
Bütün dünya kan gölü, kan ağlıyor Müslüman.
Resul yüzüne bakmaz, ahiret günü inan,
Uyan artık ey millet, zaman geçmesin zaman.
Mazlumlara sahip çık, karşı dur bu savaşa.
Yüreğinden söküp at, Batı denen illeti.
Parça parça böldüler, fitnelerle milleti.
Yeter artık çektiğin, asırlardır zilleti.
Gözler kör, yürek sağır, sıra da geldi kaşa.
Bir değişim rüzgârı, esti iktidar etti.
Değişti hükümetler, sanki millet kar etti.
Mazlumların vicdanı, her dem ah-u zar etti.
Yeter artık aldanma seçim vakti pış pış'a.
Nemiz var, nemiz yoksa yabancıya sattılar.
?'Babalarca satarım.'' diye tafra yaptılar.
Sandık zamanı halka iki kemik attılar.
En sonu muhtaç olduk, bir lokma temiz aşa.
Açılım teranesi, hep nifak ekiyorlar.
Halka havuç uzatıp, sonra da çekiyorlar.
Acemi keklik gibi tuzakta sekiyorlar.
Gelin birlik olalım, nesiller gelsin cuşa.
Milletin servetini, yağma; talan ettiler.
Köşeye sıkıştıkça, ah-u figan ettiler.
Bin yıllık tarihini, nasıl yalan ettiler?
İradeni terk etme! Ota, mota, talaşa.
Vatanı vatandaşa; hak-i mezar ettiler.
Teröristle, hainle; çarşı Pazar ettiler.
Ey millet hep bunları, azar azar ettiler.
Benliğini kaybettin, gafille girdin duşa.
Ekranları kuşatmış hep o-nursuz kimlikler
Küffar gemisindeler bitmez orda hinlikler
Ceplerinden dökülür dolar Euro binlikler
Vatandaşsa çaresiz muhtaç olmuş kuruşa
Dostum gönül bahçende gonca güller solmadan
Kervandan ayrı düşüp saçlarını yolmadan
Başkaldır zalimlere haykır vakit dolmadan
Sahip çık liderine sırtın gelmesin tuşa
Kefene haciz gelmiş, milletin hali acı.
Hangi gafil irade bu gidişe duacı?
Vicdanlar sağır olmuş, mazlum haktan davacı.
Halkın zavallı hali, vekillere temaşa.
Çiftçinin ürettiği, şimdi para etmiyor.
Köy yıkık, hane dökük, artık baca tütmüyor.
Düşündün mü ey halkım, neden çilen bitmiyor?
Bir olun köylü, kentli, amir, memur ve paşa
Yunus'a kulak verdim, söyledi: ?'Sev ve Sevil!''
Parçalanmak milletin, asla kaderi değil!
Türkoğlu Türk geliyor, eğil çelik put, eğil!
Hiçbir güç dayanamaz, bu müstahkem vuruşa.
Deneme tahtası mı, bu asil, necip millet?
Baraj fitnesi halkta, sanki devasız illet.
Kalk ayağa Türkoğlu, yeter düştüğün zillet!
Yetmiş yıldır gelenler, zulme olmuşlar maşa.
Ehli-i beyt; baş tacımız, selam ehl-i abaya.
Sözcükler kifayetsiz, yetmez medh-ü senaya.
Yılların ötesinden, Üstat Haydar Baba'ya
Selam verdi Şehriyar; seslendi dağa, taşa.
Gök kubbe çadırımız, güneşse bayrağımız.
Bütün dünya malımız, mülkümüz, toprağımız.
Laz'ı, Kürt'ü, Çerkez'i; dalımız yaprağımız.
Ey Türk Töre'n yürüsün, sen binlerce yıl yaşa!
Ozan Hadi'm dünyanın boyası, cilasına,
Meyledip gönül verme, uğrarsın belasına.
Ben ölmezim diyenin, dün gittik salasına.
Mümin misal edilmiş, çift kanatlı bir kuşa.