Karartılar
şimdi dirseklerin duvara yaslı
yüzün avucundadır
ve bir yanında manolyalar
konuşuyorsundur karartılar la
uzak şehrin kıyısını tutan sevimli yoldur
gececi yıldızlar vardiyalanıyor soluklanarak
esinti sarhoşu yaprak yankısı
kokular anımsatıyor sana bakarak
çığırtkan kuşlara aldırma
sesini satarken hiç de zorlanmıyor fakircağız
çocuğunun gözleriyle kandırıyor akşamı
ve sabaha varmayan bir bilmeceyi
yeniden uyandıracak seninle
alacalar giyinmiş gölgeler geçti üst üste üstümüzden
biliyorum senide burkar bu ışık seli
günün ak ellerine ay düşmeseydi
hadi şimdi pencereyi kapat
ipimizi çeken kuklacılara inat
yokluğunun ıssızlığını gider içimden
ve koyu mavi bir gece başlasın
bulut içi sevgimizden
o serinliği dudaklarından kaçırıp
günün ışıklarıyla oynamak var ya
seyre dalan hayallerin telaşı
sızdırıyorsa akşamın gölgesini
buzul gölleri gibi derin
öğreniyoruz sevişmesini.