Kardelen(Ağıt)
EVRİM VE GÜRSEL'İN ARDINDAN...
( Evrim ve Gürsel Sarıkamış' ta çalışırken tanıştığım, ikisi de öğretmen can dostlarımdı. Bir trafik kazasında öldüklerini aylar sonra ve tesadüfen , eski bir gazete yaprağından öğrenmiştim .Ruhları şadolsun)
yani şimdi sen
yanlış bir zamanda
yanlış bir zamanlamayla
zamanımızdasın
yani şimdi sen
toprakta kesen
soğukta ensen
çekip gideceksen
bu isteğinden değil
yani zoraki
yani suratında patlayan şamar
arkandan savrulan tekme
değil öyle zemheri soğuğu
değil çınarı salıncakta ninnileyen kasırga
üfürsem yıkılacak gülüşlerin
tuz-buz olacaksın bilirim
bilirim ki sende bilirsin
bilirim ki
bütün çölleşmişliklere inat
yeniden yeşerebilmekti seninki
yeniden diyebilmekti
yarım kalmış düşlere
ve yeniden direnebilmekti
zamansız yitikliklere
yeniden bir daha
bir daha diyebilmek
ve geceyi uyandırmaktı şafakla
mısır koçanında sırt sırta çoğalıp
gökyüzüne serpilmekti yıldızlarca
güneşle toprağı nikahlama sevdasıydı yapraklarında
oysa şimdi
ne sen varsın
ne yokluğunu unutturan bir sebep
ne dağlar bir adım yol
ne yollar sevda boyu
büyümekte yalnızlıklar giderayak
tükenmekteyiz gün be gün
yüreğimizin en el değmemiş yerinde
sessiz bir çığlık
beynimizin en talan edilmemiş köşesinde
sonuçsuz bir hesaplaşma
ne varsa yaşama dair
ve neye dairse yaşamak
hep sen, hep sen, hep senden
hep senden bir şeyler haykırmakta
içimizdeki tortular
sen
yarım ağız her gülüşte
olur olmaz her serzenişte
her ölümde, her dirilişte
olmazlığından değil ya kardelen
olmuyor
olmuyor işte!