Kare Aşk
Kalendarın yaprakları,
rüzgar etkisiyle çevriliyordu üst üste.
Mevsimler kendini rüzgarın kollarına bırakıp,
gökyüzündeki rengini ayarlamaya başladı,
göz gözü görmeyen bu vasat, yağmurlu gecede.
Fecir ise ışığını gösterip kendisini saklar gibi
ağlayarak doğmaya yelteniyordu ara sıra.
Lakin zalim bir annenin kanlı elleri arasındaydı,
canını teslim ediyordu emanet bilmez insanlara.
Seni bir salise dahi olsa,
kaytarmadan,
elindeki kanlı bebekle çıkarsızca,
düşünüp duran beynime,
sürmenaj hastalığının verdiği mükafat...
Senin sevgiline verdiğin mükafatın yanında.
Hastalığım yanında kaç kertede kavruldu bilmiyorum,
ancak katı sertliğinin yeri akışkan bir sıvıydı.
Kızıyorlardı revanın arkasından sıvışan duygulara,
oysa üstümde çok emeği var,
İki çeşme, bir salıncak, birde tabura.
Her şey düzmece bir şekilde kurulmuştu,
onun cinayetini üstlenecekti Azrail.
Fakat suçlusu bendim bu cinayetin,
çünkü, duyguları sıvı yapıp,
katleden en büyük hatam,
revanın başkası yerine,
benim kalbime gittiğini sanmam.