Karo Taşlarda Yürüttüğüm Zamandı Çocukluğum

Acıyı çektim üzerime
Üşümesin diye yalnızlığım
Ben takvim sayfalarında aradım yılları
Top yekün atamazdım ya maarif takvimlerini
Bırakamazdım ya yağmura
Yalnızlığımı güne böldüm saatler saniyelerde gezinirken, ömrümü çarpıp böldüm dostlara
Boş salonlarda izledim kalabalık aşk filmlerini; yalnız,
Yalnız değilmişim gibiydi ya o günler,
Şimdi istemiyor canım o beyaz ekrandaki hiçbir renge bakmayı
Balkondaki çiçekleri kanatmayı
Gök/yünü ağlatmayı istemiyor yüreğim

Kendi içime çekildim
Aşklarım tabutlarda
Ama yaşıyorlar hala iç denizlerimde
Akıntılarda sürüklenmiyorlar daha, inanmazsınız.
Düşlerim halen özlemlerle yüklü...
Bazen,
Gezdiğim şehirler geliyor aklıma
Saat kuleleri...
O zamanlardan mı takılmıştım zamana,
O zamanlardan mı kalmaydı hayranlığım insanlara; anın aktığını haykıran kalabalığa?

Rayihası okunurdu sahaftan taze! çıkmış hatıra fotoğraflarınızın
O kadına ben de aşık olurdum
Adını bilmediğim iki yaramaza hüzünle bakarken;
Uzanır okşardım saçlarını
Dokunurdum siyahına gözlerinin
Beyaz yakalı siyah önlükleri hatırlatırdı bana; şimdiki zamanın dedelerini !
Hatırlatırdı ilk okul yollarındaki beni
Hatırlardım çocuk olduğumu
Hatırlardım sevdiğimi;pamuk şekerlerini
Leblebi tozunu
O ucuz sakızlardan; gözlerini gözlerimden ayırmaksızın bana dik dik bakan arap kızı
korkutamazdı beni
Gider sarı gofretlerdeki zürafaların bacaklarına sarılırdım korktuğumda;
Kollarım hayvanat bahçesi olurdu
Biraz kolonyayla bir zürafa doğururdu kağıt;kollarımda...
Her yağmur yağdığında pencerelerdeydi gözlerim!
Arap bacıları merak ederdim
Severdim onları
Gülümserdim onları her andığımda
Aslında;

Arap kızları olmazdı bizim oralarda

Takıntılıydım o zamanlarda da
Nedense düz gidenleri sevmedim satrançta
Filler bana göre değildi mesela
Piyonlar bana göre değil
Harcardım onları acımaksızın
Ne şahta gözüm olurdu
Ne de vezirde
Atları severdim en çok
O yüzden at gibi gezerdim; önce yolları, sonra yılları kaplayan o karolarda
Hep at olurdum
Hep yan yollardan giderdim gideceğim yerlere
Filleri hiç sevmezdim
Kaleler korunaklıydı
Rokta şahın korunmasından daha çok
Kalenin özgür kalmasına sevinirdim...
Kum saatleriyle oynardık arkadaşımla satrancı tahtalarda
Beyaz aydınlıktı
Sanki siyahlar baştan kaybetmiş gibi gelirdi...
En çok beyaz atlara aşıktım.
Yine şiir gelirdi aklıma
en çok çocuk şiirlerini severdim,mesela..
o zamanlarda da...
Elif be te se cimden öteye gidemedi camii maceralarım
Ihlamurlar, çam kozalakları,camiinin çok musluklu sebili kaldı çocukluğumdan hatıra...
Şimdi geziniyorum da oralarda
En çok ne acıtıyor biliyor musunuz canımı
İçimdeki çocuğun oralarda koşuşturamamasına kanıyor yürek


Ne zaman büyümüştüm,
Hatırlayamadım şimdi/de.
Geçmiş; tadı damağımda kalmış bir kalabalık
Yalnızım desem de yalnız değilim ki artık...
Kalbimde aşklarım, aklımda şarkılarım, içimde çocukluğum ve kahramanları varken,
Söyleyin ayıp olmaz mı onlara
Söyleyin...
Bu kadar kalabalıkken yalnızım demek;
Şarkılara,kendime,çocukluğuma ....
24 mayıs 2010...........memleketim,memleketim,memleketim....
Sinop on-onbir...akşam

24 Mayıs 2010 244 şiiri var.
Yorumlar (5)
  • 14 yıl önce

    Büyüklerin özellikle yalnızlık duygusuna kapıldıkları yaşam kesitlerinde, çocukluklarını ortaya/öne çıkarmaları, ruhun doyurulması yollarından biridir. Çünkü, çocukluk döneminin çekici ve unutulmaz unsurları -istinalar dışında- olabildiğince özgürlük, sorumsuzluk ve mutluluktur.

    Ana baba başta olmak üzere, büyüklerin koruması altındaki çocukların "ekmek elden, su gölden" yaşantılarının esas gıdası oyunlardır.

    Duru, şen, umutlu yaşam kesitinin sonunda genellikle karşılaşılacak karmaşa akla gelmez/getirilmez.

    Herkesin çocukluğu, zamana, yere ve olanaklara göre, kendine özgüdür.

    Bu bağlamda şairin çocukluğu da etkileyici unsurlarla sergilenmiş ve en azından sayılanlar nedeniyle yalnız olunmadığı yargısına varılmıştır.

    Okurların gözünde kendi çocukluklarının canlanmasını sağlatan güzel bir şiir.

    Kutluyorum.

  • 14 yıl önce

    👍''ömrümü çarpıp böldüm dostlara'' ne güzel bu coşkulu yürekte herkese yer var demekki...Geçmişin tadı hem hayat hemde de aşk bakımından her zaman damakta kalıyor,bir tatlı yemek gibi,ellerinize sağlık Gülgün Hanım...👍

  • 14 yıl önce

    zor iştir kalabalıklar içinde yalnızlık çekmek

    bunu ancak yaşayan bilir

    uzun ve hüzünlü bir şirdi .

    tebrikler Gülgünüm ellerin dert görmesin.👍

  • 14 yıl önce

    Çocukluğumda neleri severdim neleri sevmezdim hatırlamaya çalıştım şiiri okuyunca,

    İyi hatırladığım asiydim söz dinlemez bunu hatırlıyorum..

    Çok açmayayım çünkü şimdiki bana benzemeyen bir bendim🙂

    Çok güzeldi şiir..

    Kutlarım👍

  • 14 yıl önce

    Bir içli hikaye gibi...Çok güzel şiir efendim.Yürekten kutladım.Selam,saygı...