Karşılıksız
gecenin içinden aldım melankolimi
karanlık bir ceset torbası gibi
örtüyorken fezayı
suların akmayı hatırlayamadığı bir masaldan
çıkıp gelen çok güzel bir saka kuşu gibi
kondum dalına yalnızlık ağacının
beni de unut lütfen, beni de bırak
hafızanın uçurumlarından
bilinçaltının dipsizliğine usulca
çünkü ben ağrısını ilaç diye yutan
sızısını
bir sevgilinin bileklerini kavrar gibi tutan
tenhasıyım bu şehrin
tenimde hiçbir su damlasının okşamadığı
bir çölün kum renkleri var
seni düşündüğüm yeryüzü atlaslarında
benim içinde bitmek bilmeyen
bir yol var, yolcusunun sen olmadığı
beni de unut lütfen, bana unuttur
kan ağzımda adının kırmızısını boyar
anımsanmakla lanetlenmiş
bir aşkın karşılıksızlığında.