Karton Yiyen Adamlar

Kağıt toplayan bir adamdır benim dünyaya bakışım

Sakalları ağarmış üstü başı kir

Kağıt topladım, arabasını sürdüm bugün

Cumadan hemen sonra

İki çocuğu var ne kadar acı bu


Adam

Beni aldı götürdü oradan

Yollar bambaşka bir şeylere çıkardı beni

İnsanlara bir gözlük ile bakmayı öğretti bana

Henüz genç bir şair olduğum için anlamadım bunu


Başımı döndüren aşk çılgınlık yasaklar

Beni şehre karıştırmakta

Bir çayla şeker gibi

Açıklanacak olan şey aslında çok açık


Bir dehliz gibi beni inancıma götürecek o yol

Bariz yüzümde gülünç durur keder

Bana her sabah açılan o şey

Bir hinlik var elbet

Pencerelerim puslu değil

Pusu


Ayaklarıma batan sivri kayalar mı acılar mı

Hangisini anlatayım size

Çok fazla sırlarım oldu benim

Siz ki

Beni hem tanırsınız hem tanımazsınız

Bardağı taşıran o son damlayım ben

Çoktu

Beni ele verecek suçlarım urlarım

İhbarlar ilanlar verilirdi minarelerde

Beni kuytular tenhalar korkutamazdı çünkü

Sen beni toparlasın yalnız isyan

Dövüşmek istiyorum

Dünya dönmekten mürted yahut aforoz


Soğuk havalarda açan bir çiçek gibiyim ben

Rüzgara derk eden yalnızlığım

Karanlığa karanlık olan şeylere heveslerim

Tek bir şeyden her şeyi yapma isteğim

Zulme direnç gösteren bir yüreğim

Ve onu hırpalayacak balyoz gibi ellerim var benim

Kuş sesleri durdurabilir yumruklarını yalnız

Yürüdüğüm yollar bile bana ulaşamaz

Bendeki giz hırs

Adımlarımın toprağa verdiği o cevap

Bir devrimci kadar güzel


Hiçbir şeyin olmaması bir şeyin olmasıdır elbet

Çünkü yapılacak bir şey vardır her zaman

Şarampol ve uçurum kadar gösterişlidir suskunluk ve ölüm

Sen

Beni şeytana satacak olan günahkâr ruhum

Seni mahmuzlayan dizginleyen kim

Neden

Beni inancıma bağışlayan ayet bana ulaşamıyor


Dinelip duruyorum rüzgara karşı

Bir daha karışmam diyorum dünyaya

Ama beni şiire bulaştıranda oydu

Çocuktuk

Oysa uçardık her gün

Kaygılardan korkulardan sıkıntılardan önce

Ve aşktan önce


Kağıt toplayan meczup adamlar gibidir şair adamlar

Genç ve cesur da olsam

Acılara gülebilecek bir yaşta bile olsam

Elbette beni parçalayacak kadar dişlidir

Herkesin hakir gördüğü kağıtları toplayan o meczup adamlar

Evet, defterimi dürdü

Onun acılarına karşı benimkisi hulâsa bile edilemez çünkü


Çok güzel bir yorgunluğum var benim

Yirmi birinci asrı sırtladım geliyorum çocuklar


Ömer Altıntaş

04 Nisan 2021 128 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (4)
  • 3 yıl önce

    Ömer Altıntaş, hakikaten şiir yazıyor. Gergin imgeler kurguluyor, zarif dizeler. Uzun soluklu şiirler yazıyor, hem de hiç tökezlemeden. Ben çok sevdim bu derinlikli şiirleri. Ah, bir de bağlaçları ve ekleri yerliyerinde kullansa!

  • 3 yıl önce

    "Kuş sesleri durdurabilir yumruklarını yalnız" altını çizerek bu dizenin tebriğimi bırakıyorum şiire. Sevgiyle.