Karun
Senin gözlerin veba imiş; bir bela, bir illet-i taun
Öyle yaktı, öyle saplandı ki içime o zehirli okun
Anlatamaz ruhumdaki yarayı ne Nef'i ne Kalavun
Dökülse bütün evrakı, yaprak gibi kadim İstanbul'un
Bir tek söz bulamaz kimse içinde, olsun avuntum
Öyle bir fakir eyledin ki beni, öyle bir mazlum
Dindiremez yokluğumu hiç bir servet olsam da Karun