Kaside-i Zaman
Zaman aktı, akıl akmadı izinden,
Yüz sürdü gönül her tozlu sözünden.
Yüzüm vardı bir zaman, yüzüm yok şimdi,
Ayna da darıldı, döndü özünden.
Söz sözdür, ama bazı söz geçmez,
Geçer sandım, geçmiş döndü gözümden.
Bir yıl gibi geçtin, bir yel gibi estin,
Yel savurur dağları, yük de belimden.
El gördü elim, ama elim değmedi,
Görmek başka, bilmek başka dilimden.
Dil sustu, konuştu içimde suskunluk,
Gönül söyledi her kelâmı derimden.
Ben kalem sandım, meğer kelâm kazmaymış,
Yazı yazmaz artık, dökülür kemik, dizimden.
Baş başa vermedi hiç akıl ve yürek,
Başta akıl var, ama yürekte hüzün benzemden.
Aç gönlünü, dediler, yoktu kapısı,
Kilitli değil, kırıkmış her deminden.
Dem dem içtim aşkı, har har yandım,
Dudak kurur, susar, ama yaş akar tenimden.
Gün geceye değdi, gece güne döndü,
Zaman kendiyle yarışta, usanmam önümden.
Her şey geçer, dediler, geçmeyen de var,
Bazı anılar asılı kalır kök gibi tenimden.
Benim bir ben’im vardı, ben onda yoktum,
İç içe geçmiş aynalar gibi gönlümden.
Kendimi bulmak için kayboldum bir ömür,
Vardım… ama hep uzak kaldım kendimden.
Sonunda anladım, zaman bir çift sözdür,
Yar hem yâr olur, hem de yara özünden.
Kayhan der ki: Bu dünyada iz bırakan,
Ya çok susar, ya konuşur can evinden.
Çokça tebrik ediyorum. Çok güzeldi...🌾
muhteşem bir şiir okudum emeğine yüreğine gönlüne sağlık