Katıksız Coğrafya
Şırıltılı bir rüya suyunda gibi
narin, duru duygularımı sana yıkıyorum.
Hiçbir leke hiçbir çamur tozu,
ve kötü sözler
ve beddualar kirletemez artık seni bana
ve savaşlar.
Bu duygu sarmalım, doğunun güneşinde kararmış
ayazında çatlamış, savaşlarda gözleri dağa silahlanmış
kimliğinde ovaların yeşili, babaların tahsin,
anaların can evine kök salmış çocuksu bakışları
eriyor.. Coğrafyanın aşkı toprağa gömülüyor.
Saz benizli bakışlar taşranın hürmeti suyuna
zehirli saç tellerini atıyor, atıyor da
toprağı küsmüş suya, çam ağaçları intihar ediyor
dökülüyor tel tel, kar taneleri düşmeden infilak ediyor.
ve ben matemimi savuruyorum, tertemiz deliriyorum sana
aşkı öldürene inat, sevgiyi baltalayana
çığlık çığlığa bizi koparan bu kara parçasına inat,
isyan bayrağını dikiyorum ölü coğrafyanın tam ortasına.
Bulutsuz yağmurlar, topraksız fidanlar doğuruyorum
her katresi okyanus renginde, mavinin aşkını,
dilhun bakışlara, kirli sözlere inat
peşkeş çekiyorum gözlerine.
Çingene karası, hilal hançeri kaşlarını süsleyen,
kirpikleri nefesime ritim tutmuş gözlerine.
Katıksız Coğrafya; imgelemesindeki ustalıkla, dizelerin birbirine eklemlenmesindeki titizliğiyle öne çıkan bir şiir.