Kayık Tabak
Camın önünden bakıyor,
Babamı bekliyorum,
12 Eylülü 11 geçiyor,
Arkada annemin sesi,
Git çağır şu sarhoş babanı gelsin artık evine,
Köşede, Şişhanede, Köşem Birahanesinde,
Overlokçu, ilikçi, düğmeci, makinacı ve son ütücü,
Dertlerini mi, zevklerini mi dikiyorlar masada bilmiyorum,
Boyumdan bile büyük sandalyelerde babamı zor görüyorum,
Baba diyorum hadi eve gel, annem seni bekliyor,
Masadaki arkadaşlara tanıştırılıyorum büyük bir adam gibi,
Bekliyorum biraz, leblebi yiyorum,
Orhan GENCEBAY dinliyor,
Bira tenekelerinin üstünde Galata Köprüsünden Unkapanına geçiyorum,
O sırada kayık tabakta kızartma geliyor,
Oğlum sen bunu götür, ben sonra gelirim diyor babam,
Kayık tabaktaki kızartma eve sukunet getiriyor,
Kızartma bitiyor, biraz zaman geçiyor, saat 1 yada 2,
Oğlum çağır şu sarhoş babanı,
Sabah oluyor okuldayım,
Cin Alinin serüvenlerini okuyorum,
Kendi serüvenlerim geliyor aklıma.