Kayıp Nota

-du, du-du-duuuu-du, du-du-duuuu-du

sonbahardan arta kalmış
mor benekli kaldırım taşlarının kırıklarındayım
üstüm başım anne lekesi
gözlerimden geridekine dönük yüzüm
ayağım takılmış da içime düşmüşüm sanki
sanki pembe bulutlara özlem duyan
Joker suratlı bir düşmüşüm hep.

-la-la-la-la-laaaa-la, la-la-la-la-laaaaaaa-la!

kulak zarımda çentik izlerim var benim
her gerçeğin içime akışına sırt dönmüş
yol geçmez bir hanın kapısındaymış gibi
içime düşmeyen sırlarım var
içimi terk etmeyen
gerdanımda gezinen gergin parmaklarımın ucunda
içimi üşüten

-tım-tım-tıtımtım, tım-tıtım-tım-tım

içine soru cümleleri tıktığım kutuyla gözgözeyim
mavi rengi, üzerinde anlamsız cümleler
fakat göze güzel gelen harfler, hepsi başka dilden
açmaya korkuyorum.
bu sefer Umut'u da tutamam içerisinde belki
açmaya korkuyorum
sıcacık içerisi
kendimden saklıyor Kendi'mi.

-bam-bababam, babambambababam.

öyle kalabalık ki ellerim, yüreğim, zihnim
bazen ayna karşısına geçip
anlatıyorum duvarlara yalnızlığa çektiğim özlemi
öyle yalnızım ki insanlar arasında
ruhum ayrılıyor bedenimden
elinden tutuyor Elimin.
gözlerimden geridekilere dönük yüzüm

-dum-dudum-tıs, dudum-dudum-tıs.

acının mastürbasyon seslerini dinlerken
ara sokaklarında denizlerin
yüzüm düşer size doğru kimi zaman
kendime söylediğim yalanlara öpücük kondurup
köprülere bakarım uzun uzadıya
kendimden başlar yol kimi zaman
ayak ucunuza inşaat sesleri ilişir
küser köprüler, söner ışıkları
devrilen ağaçların gölgesine düşsün diye gölgem
avuç içlerime notalar çizer
detone adımlarla sekiz çizerim

-tırak-turuk-tırak-turuk, tırak-ra-rak!

ketum yazar bana uzanan parmakların ucunda
en az kendimi bilirim, en çok gerçeği
sonra yalan olur tüm tepeler
yeşil kokar sırtları, eteklerinde gıcırdayan ziller
kelimelerin sırtını sıvazlar, sonra da unuturum onları.
İ'nin noktasına saklarım kimi zaman sizi.
A'dan aşağı yuvarlandığımda
yuvarlanırım işte
hep yuvarlanırım
sonra da yarım kişilik yatağıma kıvrılır
parmaklarımın arasından geçen suya üflerim

-du! du-du-duuu-du! du-du-duuu-du!

tiz kalemlerin gökten düştüğü,
duvarlarından kırmızı akan,
erguvanların hiç şarkı söylemediği bir sokak gibiyim
kayıp notadandır belki de eksikliğim
üstüm başım anne lekesi,
kaldırım taşlarımın arasında yol yol akar riya.
kayıp bir notadadır belki de dilsizliğim
sen bakma bana
cızırdarım öyle arada.

13 Nisan 2014 56 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (5)
  • 11 yıl önce

    Günün şiiri ve şairini kutlarım.

  • 11 yıl önce

    Çok güzeldi,çok derin ve de baştan sona hüzün. Beğeniyle okudum. Sevgi ve saygılarımla tebrik ediyorum.👍

  • 11 yıl önce

    Bu aralar daha ziyade Es'teyim Işın hocam, fakat biraz Re fena olmazdı. Belki Sol'da bir anahtardadır her şey, ne bileyim 🙂 Teşekkür ederim, böyle sözleri sizden duymak sevindirici.

    Ahmet Bey, sizin söz kondurmadığınız her şiirim kendinden eksilir. Teşekkürler. Varlığınıza ve eşliğinize. 🙂

  • 11 yıl önce

    Şiir sayfada pırıl pırıl parlıyor...👍

    Yaşamdan kesitler ve bir dolu yaşanmışlık...😅

    Tebrikler içtenlikle bu güzel duygu yüklü mısralara...🤐

  • 11 yıl önce

    Sabaha karşı yollarını tüketirken gece, bu şiire rastladım👍

    Bir "Re" kalmış kenarda şair, Alır mıydınız?

    ŞİİR okumayı özlemiştim.

    Teşekkürler Hilal...

    👑