Kayış
Ne zaman bir göktaşı kaysa,
Her birimiz bir dilek tutarız.
Yönetimler güce kayınca,
Hepimiz dilimizi yutarız.
Oysa,
Hiç göktaşı düşmemiştir
Birimizin başına.
Güçse,
Durup durup çıkar
Halkın karşısına.
Kafamızı çalıştırsak,
Yüreğimizle uğraşacağımıza...
Ne yaptın be şair! İnsanlık tarihini baştan yazdın sen. Yarın miting meydanları boş kalır ise sebebi sensin. Hadi bakalım ayıkla pirincin taşını! Bu şiiri okuyan yurttaş hangi siyasinin peşinden gitsin?.. Ben ayakta alkışlıyorum. Günahın boynuna... Esenlikler dileğimle...
aydınlığınızla bin yaşayın sayın hocam. aydınlığınızla binleri aydınlatın... saygılarımla....
Kayış sözcüğünün ikili anlamını doğrudan algılamasına karşın, mütevazı tutumuyla çağrışıma bağlayan öğretmenim, dertleşme özlemi bende,derman üstün yorumlarınızdadır. İçten teşekkürlerimle.
Kayış şiirde kayma eylemi olarak kullanulmışken nedense bana deriden bağlama işine yarayan nesneleri de anımsattı. Hani hayvanları arabaya bağlarlar ya o kayış. Yöresel olsa gerek başka yerlerde kullanılır mı bilemem ,Maraş tarafında kemer için de kayış sözü kullanılır." Kayış kemer" yerine kısaca kayış derler. E, şiire de ters düşmez bu çağrışım. Hep arabaya koşulmaktan yük elinden "katı şikeste vü zar" oldukça bunun nedeni yürek değil akıldır. Önce akıl olmalı kayıştan kurtulmak için. Birde onu harekete gecirecek yürek. Elbette cesaret anlamında buradaki yürek. Kayış bir yandan da belimizde sıkıldıkça sıkılır da kimse "kayışları sıkmaktan" söz etmez.Kemer sıkma olur kibar bir biçimde. bende bu çağrışımlar oluşturdu. Yorum mu dertleşme mi şu yazdıklarım bilmem. Ama bildiğim aydın şair olmanın bilincinde bir şair Abidin bey. Tebrikler sevgili şair.
Olur, Mücahid. "Yüreğimizle uğraşacağımıza..." demiştim. Yani,yüreğimiz zaten çalışıyor.Onunla uğraşmaktansa, kafamızı çalıştıralım demek istemiştim. Anladığınızdan eminim.Şaka yaptığınızdan belli.