Keder

Güneş kesiği gözlerin ıslanırdı yağmurlarda
Aşk ıslanırdı
Ben sırılsıklam
Ve gün "ben" ağarırdı.
Anlağımda,
Anımda,
Ansızlığımda.


Aysız bir kanat şimdi tüm uçarılıklar...


Uçurumlar uzağımdan geçerdi.
Issız gönlümde uyurdu sonbahar
ve geç kalanlar
Gök/yüzünü saklardı kuşlar.
Her güvercin "sen" bakardı gözlerime...


"Sus"un, suskun ne çok şey anlatırdı.
Nefesinde son çığlık.
Hapsolmuştun son aşka,
Boğulmuştun ...

Yüzünde durulmuştu aşk...!


Unutmuştun!


Aşk.


Yağmura yenilmiş
Islak değilmiş yüzün,
Hüzün dokunduğunda,


Öyle bir an gelir ki
Her şarkı seni söyler...
Ağaca kurulmuş saatlerde
erken öter baykuşlar


Her "suskun" seni özler
Aşk; birikir denizde...
Bülbül ötmez bahçede...


Kalbimde kanayan güz,
Susturur kendini


O ceylan pek bir ürkek,
Susuz kalmış o nehir...
Zaman yosun tutuyor
Anlarda, anılarda...



Benim gizimsin sen, izimsin,izleğimsin
Dinim,
İçimdeki çocuğun, şiir kokan ellerisin


Şarkılar bizden güçlü,
İşte yine çaldı çan...
Güneş tutulmasında
Şairin düşü kara.
Med-cezir çoktan ölmüş...


Bu ne biçim zaman ki;
Büyümedi bu ömür,
Sensiz hayat bana dar,
Ölüm! Ölümse cana küsmüş...


// Kefaretini ödedim ölümün; Adına hayat dedikleriyle...//





(Bir ceylan sofrasının ürkekliğinde soldurur kendini aşk....)

28 mayıs ‘10 istanbul

02 Haziran 2016 244 şiiri var.
Yorumlar (1)