Kekeme Bir Şiir
Gecenin gizinden içeri sızdı
Kimsesizliğin engellenemez yalnızlığı
Elimdeki kalem sessizce bana baktı
Dilaltında kalmış sözcükler yazılmak istemiyordu
Parmaklarımı engelliyordu veda sözleri
Bazı kelimeler bizimle yaşlansa da
Koynunda buruşturduğun kâğıtta kalıyorlardı
Bıçak açmıyordu ağzını kalemin
Kekeme bir şiir anlatamıyordu macerasını
Duru kalıyordu mürekkebin suyu
Bana darılmıştı imgeler
Mecazlar taşıyamıyordu şiirin ruhunu
Gülün rengi sadece kırmızıydı
Benzemiyordu rengine hiçbir dudağın
Ve aşk anlamını yitirmişti
Zaferle bakıyordu alışkanlığın gözleri
Geceye hâkimdi
Kimsenin dillendiremediği sessiz bir kimsesizlik
Yüreğimi soğuk bir bıçakla deliyordu
Çığ altında kalmış aşkın çaresizliği
Kulaklarımda izi kalıyordu
İki dudaktan çıkmış karşılıklı sözlerin
Bilirim kuşlar uçarken yaşarlar
Şairler yazarken
Tetiği çektiğin anda öldürmez ayrılık
Yavaş yavaş gelir hedefini bulur
Ayrılığın ustası yoktur
Hep çırak kalınır
Yazıp anıları ak bir kâğıda
Zordur geçmişin üstünü karalamak
Ve canının gizlisinde ne sakladıysan
Okunduğunu duymak duygusuz dudaklarda
Ve izlemek timsah gözyaşlarını
Riyakâr suratlarda
Başka zamanların harmanını savurmuşsan
Yeni hasatlara kuşkuyla bakarsın
Emekle derinleştirdiysen yaşanmışlık kuyusunu
Bir delinin ipiyle çekemezsin suyunu
Ayaklarında yılların çamuru varken
Paçalarını sıvasan ne olur dereyi geçerken