Keklik Uçuyordu Gökyüzünde

renksiz geceler yaşandı,hangi sabah beni uyandıran
yoksa gecenin karanlığı benmiyim,sabaha dökülen
yıldız kayması,aylı şafaklar,yaşarken,eridi gece
hüzmelerden biriken çarşaf gibi sıcaklık,güneşim mi ?
geceye,karanlıklara hoşça kal,safalar getirdin,yakan ateşim.

aradığın renkler ,şöyle bir etrafına bak
en beyzasından,en karasına kadar özlenen
incitmeden koparılan,kokusu sevgili yar
lavantası için koparılan,yakalara yakışan
koparılan,sadece rengi için,mezara konan.

hangi sevda tozlu yolları çiğnedi,sarı sıcak
hangi sevda kör kurşunu taşıdı yüreğinde
mahkum etti kendini,kurtaramadığı,azrailimsin dediği sevgiye
hür ormanlara derdini anlattı,kendi türküsüyle
kuşlardan yardım istedi,duymak istediği haber
ayaz kuytularda kaldı,ne aradığını bilmeden.

kırlarda aktığı belli olmayan pınarları okşadı
sesini,eğildi,dinledi,sevdasından ne olur bir haber
kıyısından alacada engerek yılan kaydı,aldırmadı bile
uç uç böceğini yüreğine bastı,seviyordu,sevdalıydı.

boynu al kınalı bir keklik öttü kayalarda,
yeminliydi ağlamamaya,ilk kez dayanamadı
döküldü gözlerinden inci taneleri,toplamadı bile
sadece dudaklarını sildi elleriyle,öpülmemişti ateşinde.

ve sesi kesilmişti al kınalı kekliğin,bir kartalın pençelerinde,kocaman gökyüzünde uçuyordu.

2007..antalya..saklı

16 Ağustos 2009 84 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    nayif ve meltemimsi bir anlatım ama bundan da önce farklı bir üslup.. müteakibinde akıcı, seri bir anlatım idi..

    okuma adına zevki aldım.. başarılı ve münezzeh çalışmanın sahibine saygılar.. tebrik ve teşekkürler..😙😙😙