Keklik ve Köy

güneşte yanan tarlalar

sağır eden rüzgarın uğultusu

kerpiç ve taştan evlerde

kediler mırıldanıyorsa


açlıkta tok dolu sesler varken

bir vagon dolusu keklik gibi

usul bir homurtu duyuluyorken


konak önünde

kızıla bürünmüş göletlerde

derinlere dalan kurbağalar


derme çatma evlerden

duman yükseliyorken

taş duvara uzanan köpekler

ve kediler el ele düşlerde

çiçek açan haşhaşların üzerinde

koşarken


yüksek sesle duyulan tavla taşları

ölüyken yaşayanlar bu köyde

çimen ve tahıl serpilen vahalarda


yaz yağmurları altında

koştur deli tay koştur idam sehpasına

özgür ve hür keklik kanatlarında

bir pazar günü yayılıyor çimenlere


işleri tersine çevirmeye cesaret edenlerin

uğultusu çok uzun sürüyorsa

bilin ki daha başlamadan bu hikayenin sonu yazılmıştır….

19 Ağustos 2024 413 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar