Kelebekler Ülkesi
Tahakkümünden baharın arta kalan
Arsız kelebekler çoğalırdı...
Yorgun ayaklarının değdiği
Tozlu topraklardan,
Gülümsemeden ibaret
Çogulcul bir sessizlik,
Bir ömrün öyküsünü anlatırdı...
İlk karşılaşmamız değildi, son da olmadı
Ki bir gülümseme çocukken okuduğum
Tozlu kitapları anımsatan,
Horoz şekerlerinin dilimde bıraktığı
Kırmızı kadar sübyan,
Atlı karıncaya hayret bakışlardan
Soluksuz bir bekleyiş arifesine
Bozulmadan büyüsü küs çiçeğinin
Su gibi aklimda...
Yanmasın tütsü geçen zaman üstüne,
Andan öte bir boşlukta adım kalsın,
Düşerken ağzından yerçekimsiz bir merhaba
Tarifsiz yürek sancısı aklımı sarsın,
Şaşkın bakışlarımın üzerinden geçmelisin yine,
Bilinmeyen bir ülkenin sınırları çizilirken
Lal yüzümde...
Söylenirdi aşka dair ezgiler
Kelebekler ülkesinde,
Mağrur besteler
Degdikce üryan kanatlarına
Katıksız polen kokusu ciğerimi yakardı
Burnumun direği sızlardı inceden
Ve buğulanırdı öbek öbek gözlerimden...
Soranlara bahar alerjisi demek
Boynumun borcuydu ki,
Hiçbir borç bu kadar pahalı ödenmedi
Dantelli yastık altı düşlerine...
Günün seçkisini ve şairimizi kutlarız