Kemeri Yeşil Tennure
Düşün Z...Düşün...
yedi kelime versem yedi yıl hatırına ,yedi emin edip seni yarınıma ...nasıl bir şiir dizersin boğazıma ...
hayırsız analı çocuklar gibiyim ,
kapı dışında
günüm yetim yemeği Z...
ekmeği sen biliyorum
suyu sen
beş vaktin beşi yumru soluğuma
ateşi çekiyorum üşüyen içime
ki dünyam iki nefes
sen yarım adım öte...
sözü aciz,
iki yana düşmüş kollarımın
an küstah
hüzün arsız
kum saatlerinde mecnun kumu zamanın
dün batışıdır bu,
kaşık suyun damlasında
el tersinde güz güneşim
çare sus
çöl geçemem ki
dağ delemem ki
erken Z..
erken
ben bu sensizliği nereye koyarım
hangi yüzle bakarım yarının yüzüne
sonra...
o iskele de gider birazdan
üç bayrak da,denizimiz de
bulutlar gelir sonra
kara kıştır arkası bunun
sel gelir,
fırtına,kasırga
içi üşür ikimizin de
kimselere demem Z...
tembihlerim yarınımızı da
vazgeçmeyelim de
mevlevi bir düğün meydanındayız sanki
kırmızı halılar serilmiş gidişe
beyazım solgun
semam gri
musikim ağıt,
içe kapanık vecdimde
dönüp duran zaman
ki kemeri yeşil tennure
hadi çıkar hırkamı,
uzat ellerini göğüme
alt tarafı bir sözdür bu
dönelim...dönelim
dönelim Z...
suadiyekasımikibinonyedi
Demir Mutlugil
Kim bilir Z'de mahzun mudur yoksa, geceleri onun da uykuları aya seyahat ediyor mudur, balkonda çıkıp da gece yarısı bir sigara tellendiriyor mudur? Tek edilenlerin hep bir yerleri üşüyor yazın buram buram sıcağında bile... Kutlarım içtenlikle...👍
..özlemekten ilhâm alan ve onu duygu deruniliğine salan tabii ki vuslatla sonlandıran finaliyle harikaydı tebriklerimle saygıyla...