Kemik Sesleri
İtiraz etmene bir anlam veremem,
dilinden damlayan o sözcükler
benzeri görülmemiş birer deliydiler..
Köprünün direklerine sarılmış
intihar bombaları gibi birer birer
nerden geldiği meçhul, belirsizdiler...
Senin sol elinin en kalın çizgilerinden
ruhumun yanağına atılmış bir tokadın
gurursuz ama mütemadiyen izleriydiler...
Sorgu sual etmeden samimiyetine
nasıl sevdim, nasıl gönül verdim sana;
nasıl da kıydın birkaç kelimeyi yan yana getirip
yıllara sığdırabileceğimiz bir sevdaya...
Akıl, yürek almaz bir yıkımdı ya hani;
"neden geldin?" diye soruşunun ardından
kurduğun, yıktığın tüm umutların kemik sesleri
aşktan anlamadığının birer deliliydiler...