Kendime Bırakma Beni
Şu hayat denen soytarı kap-kaçlara verdiklerimin bedeli, berdelisin...
Diyetin ödenmiştir yoksun-yoksul takvimlere
İstesen de istemesen de benimlesin...
N'olur tut...
Kendime bırakma beni...
Diplerinde meçhûl-u fâillerin suçüstülüklerini besleyen
Kuduz tırnaklarımdan çekip alma gölgenin kurak-tuzlu tenini...
Sana var olmaya
Sana yâr olmaya yeminli italik duruşlarım bekler kapını
Yobaz gülüşlü mevsimlerin racim ılgıtlığına rağm...
Bilirsin, çok da akıllı değilim...
Biraz esrik
Biraz devrik
Az buçuk serdest
Daha çok dılbeste...
Kendime bırakma beni...
Kırgınlıklarımın tımar görmemiş ayalarına çiziktirdiğim
İzdüşümlerinin sapağında
Köşe başlarını tutturma bana gecenin ayarsız yarıları...
Taze mezar kokan ellerimi
Basıp üzerine yemin ettiğim (c)anlar tek ayak üzeri bekleşirken Araf'ta
Musa'nın Sina'sına yağdırtma
Sen özneli dilbâz bed(bin) dualarımı...
Ayaklarımın en yalın haliyle düşerim
Levhalarını çıkmaz sapaklara döndürdüğün sokaklarına...
Camlarında sapan taşı çığırtısı...
Kornişinden düşen perdelerinde
Diline biber sürülmüş uysallığımın yırtık yankısı...
Duvarlarında kazığından kopmuş arsız yazılar...
Ayakkabımın teki, dış kapının ilk basamağında...
Her gece gölgeni haramca sarmalayan parke taşlarında
Şizofren saatlerimde sana adadığım sayfalar boyu karalamalar...
Ve dilimde
Gelmişine-geçmişine yamulmadan düz giden ıslıklar...
Bilirsin
Çok da akıllı değilim...
Bazı cümle bitimlerinde kafiye yakalanabilse daha bir güzel olurmuş. Ustaca yazılmış bu şiirin değerli şairini kutlarım. Başarılar