Kendimin Yalnızlığı
kendi halinde olmamı
istedim
bırakmadı yalnızlığım
bir çorap için
çekmeceleri dağıttım
çamaşır yıkamadım
ütü yapmadım
elime ne geldiyse dağınıktı
dağınık olmak istiyorum
yeni ne varsa
hiç alışamadım
her şey eski
bugün her şey aksi
hava çok buruşuk
bugün yine yalnızım
kimse aramadı
kimseyi de aramadım
giyinip çıkmalıyım
durakta kimse yok
beklemeyi sevmiyorum
acelem de yok
korna seslerine çıldırıyorum
çevreyi kirleten çevrecilere
erkeklere meta olan feministlere
özgürlük adına cinayet işleyenlere
ülkenin sahipleri bizleriz diyenlere
çeteleşenlere
türklerindir türkiye logolu gazeteye
yalanı,inkarı siyaset edinenlere
halkına kalın duvar ören
şımarık elitlere
daha yüzlercesine
söylene söylene
ah beynimin kurtları
diyorum bekliyorum
üzerimde kışlık bir ceket
kot pantolon
aynaya bakmamış mıyım?
zevksiz görünüyor olmalıyım
beklemekten usanıp yürümeliyim
ayaklarım dermansız
ruhumda sıkıntı
bir kavgadan çıkmış gibiyim
vazgeçiyorum
yanaşan dolmuşa biniyorum
can sıkıntısı soluyorum
hızla geçiyoruz
kalabalıklaştıkça sıkılıyorum
inmek istiyorum gah
istemiyorum
eğilip ayakkabımla konuşuyorum
dehşet içindeyim
biri lacivert diğeri kahve
farklı iki çorap ayaklarım
uzaklaştıkça uzaklaşıyorum herkesten
akşamı bekleyeceğim
tek dostum olacak
kağıt ve kalemim
salacak sonu harem
doldurulmuş deniz kenarları
bir taşın üzerindeyim
işte ilk yazdıklarım
'..bir nehrin akışı
zamanın neresindeyim
bir yanda İstanbul
bir yanda yalnızlığım
hayalin gözlerimde
var mısın
yok musun ...'
ne yazacağımı bilmeden
alt alta karaladım durdum
gün suya indi
bir başıma öldüm yine
yorgun başımı dinliyorum
dolmuşun penceresine dayalı
sarsıla sarsıla
işkence görüyorum
ne kuşların dansını gökyüzünde
ne de istanbul'un ışıklı gecesini
merak etmiyorum
siyah mavi boğazı bile
her şey hayrette
çorapların alayına son veriyorum
gecenin son öfkesiydi
dört duvara saklanıyorum
düzeltmesiz divanıma
uzanıyorum
bana yetiyordu hayali
gözleri gözlerimde
ölüyordum
yalnızlığımı yaşamaktır hep
gecenin siyahında
bir bir fısıldar
yazdığım yazılar
şiir yazılı
badanalı duvarlar
üzgün mü üzgündür
ömrümün yarısı ...
Mustafa Kaya
2015