Keşif
ayrılığa ilk annem ağladı
eski bir zamandı o çoktan unuttu
ben ise çocuktum çok korktum
bahçemizde oynarken şen şakrak
tutup topu gökyüzüne fırlattım
bekliyorum hâla ha düştü ha düşecek
ey benim Tanrım nolursun
aklımı tut topumu bırak
bıçak gibi keserken ayaz
yüzümü gözümü kapatmadım da
sokak çatışmalarında sakladım
gençliğime inat kara kaderimin
üç derin çizgili ak alnını
halimi bilmezlere bildiriler dağıttım
zannımca işte ben saklı gizli
o zamanları yaşamaktan dağıldım
şimdi göğsümde ağrıdır
aklımda soru binlerce yanılgı
kör dövüşü hatırladıklarım
hakkını vermiyor mazi bildim
tahta ranza taş duvar arkadaş
yazılmadan yırtılan mektuplar
boş avluda baş efendi yalnızlık
demir kafesinde aslan terbiyecisi ateş
kaç kış bu sefer ölür diyenlere inat ölmedim
ama şimdi asıl şimdi aha şimdi
gidebildiğimce gitmenin öcünü alıyorum
çünkü yaşamaktan muradımı alamadan
üzerime gözlerinden devrilen bir çağ var