Keşkeler Sokağındaki Boşluk
Onlarca kılıf dokudu elden gelen sözler ...Hadi çalalım minareleri
İyiyim diyor yarım ölümler
Sıkma canını
Toprağım kıraç,
Ummanımın rengi atık
Göğüme perde de sağdığım bulutlar
Hala yanı başımda,
Kötü günlere saklanmış gülümsemelerim
Ve dişimden tırnağımdan arttırdığım umutlar
Kocaman bir boşluk çizdim senden sonra
Olmadık yerime
Rengarenk boyadım her yanını
Ölmez otları diktim bir yanına
Bir yanına ağlayan gelin çiçeği
Al/benili frezyalar aralarında
Vaktimi öldürüyorum
Yas/lanıp her yanında
Ne diyecektim
Dünüme sakladım dününü de
Keşkeler sokağında
O bildiğin iskele var ya
Hani üç bayraklı
Bedavadan dağıtmak için sıkıntımı
Oraya gidiyorum gece olunca
Yok pek yalnız değil bu aralar
Babası da yanında
Bir tek geceye söyledim,
Şarabın beyazınla dostum son zamanlarda
Elimde diş izlerimiz olan elmalar
Peynir tadı damağımda
Hüzün banıp yokluğuna
Bakışıp duruyorum,
Işık vermeyen ayla
Adını kırk defa söylemişim dün
Saymış iskelenin babası
Parmak hesabıyla
Öyle işte ne diyeyim
İkimizin de bu ara yok gibi seveni
Dizimi kırıp oturuyorum o yüzden
Vursunlar diye beni
Gelsen diyorum aslında
bir kat daha çıkarım boşluğuma
Şey diyecektim...
Yolun düşmez ya
Düşerse şayet
El ayak çekilince,
Ya da içimden geçince
Bir pencere getir bana
Biraz da çeşitli manzara
Kayada tuz aramak benimki bilirim
Bilirim de susmuyor ki h/içim
Öznesinden vazgeçmese şu cümleler
Belki de yeniden çiçek açar içim
Suadiyenisanikibinyirmiiki
Demir Mutlugil