Keskindi Kör Bıçak
Biliyorum kendimi
Bilemiyorum
Bıçak sırtında sana akan kalbim sürekli bileniyor
Bir gün sana kör kalmayacak
Bak öyle kolunu kaldırma eski günler gelir aklıma;
Teninin beyazı buz yapmıştı dudaklarımı ama sonradan eriyiverdi
Sen otuzunda bense,
hatırlamıyorum
Hergün sana konuşuyordum belki de koşuyordum
Kırmızı dudakların hep dinliyordu
Kör ama keskindi fikrin
Girdimi sol göğsüme çıkarken kalbimi de parçalardı;
Kavrulmuş yaz sıcağında soğuk suya dalıyordun
Gözlerine yansıyan mutluluk neden beni de mutlu etmiyordu
Ya seni çok seviyor
Ya da çok kıskanıyordum
Parçalanıyordum.
Biliyordum seni;
Hergün yakınlaştıkça uzaklaşan
Avuçlarında kalan saç tellerin
Avuçlarımı yakarken
Ellerini tutup daha fazla sıkmak bana huzur sana acı verirken
Kör bir bıçaktım
Acı veren sonu uzatan
Kör bir bıçaktın
Soktuğunda kalbimi parçalayan
Görüyordun beni;
Yaşlanmış göbek de yapmış
Üstünede kalmamış alıcısı
Ağlasam gülecek gibi acıtan
Acınası
Unutulması en kolay olan
Keskin bir bıçaktın
Kesip atmak marifetti o zamanlar
Seviyorduk biz;
Biz haricinde herşeyi
Yan yana değilken herkesi
Bir ağaç altında
Bizim dışında içimizdeki tüm meyveleri
Şimdi parmak uçlarım elektrik yüklü
Keşke sana bir dokunsam ve çarpılsan
Bıçak keskin olsun ya da kör
Daha acımasız geliyor
Böyle bir son için
Son söz olarak söz veriyorum
Az önce sözümden döndüm
güzel şiir Şenol bey, başarılarınız daim olsun, saygıyla...🙂