Keşmekeşlik
İşte!
İçimdeki arzın
Şimaline ve şarkına kilitlenmiş başım!
Ve keşmekeş dünyamda
Arzım ile arşım
Gerçekte beş bin beş
Tahayyülde beş arşın
Ve her gün içerde gümbürtülerle,
Şaşaalı,
Beş bin beş volkanizma marşı,
Lakin, volkanların, on beşi geçmez yaşı...
Haşa!
İçimde,
K a t i y y e n
Haşhaşi
Bir serzeniş olmadı,
Sadece, başımda biten haşhaşları,
Başımdan atmak içindi,
Şaşaalı çabam...
Sadece keşmekeş,
Aşık gibi sarılmış,
Sarmaşıkvari haşhaşları
Atmak içindi...
Maşuğum olan keşmekeşlik
Aşeka gibi sarılmakta,
Içimdeki zeytin ağaçlarına...
Ve müşahede altındaki tekillik haşhaşı,
Ve kezzap gibi pişiren,
Sağır gibi işiten, o kurutucu,
O kurgucu duygu,
Bir haşhaş surusü gibi,
Müşkül durumdaki şahitlerin,
Gözleri önünde,
Yine yayılmaya başladı parsel parsel,
Ruh toprağının içinde...
Ben ise bu keşmekeşliğin içinde,
Sarhoşvari bir eda ile,
Boş boş bakıyorum etrafıma...
Ezalarımdan boşanıyor,
Ezalarımda dolaşıyor,
Azrailin, ruhun derinliklerine,
Can gelmesine vesile nefhası...
Pencerelerimin,
Pervasız, patavatsız pervazları,
Kokmuş,
Biraz sarhoş, biraz aşık rayihası...
Biraz delirmişim hasılı.
Biraz geçmişim kendimden,
Biraz geçmişim,
İblis inlerinin biraz şarkından
Yahut şimalinden...
Şiirlerim bile, doğarken,
Ruh kuyularının karanlıklarından,
Geçerken ruh tellerinin,
Aşınmış yollarından,
Şaşkınlık, şüphe, aşk,
Ve ölüm şehveti kokmuş,
Ruhumun derinliklerindeki,
Dürüst Deccallerin
Kafatası kemiklerinin,
Ve dişlerinin arasından çıkan,
Bazen körük, bazen meyve,
Bazen kara mevta kokan,
Dumanı yazmış çoğu zaman...
Vasat ehli olmamış hissiyatlar...
Anca kral tacı takıp,
Herkül gibi yarıtanrılık
Tasladıkları vakit tanıyabilmişim
Onları...
O, hissiyat keşmekeşliğinde,
O, zaruri karanlıkta,
Kaş göz edenleri, seçememişim...
Saadet mi, mahrumiyet mi,
Huzur mu, mutsuzluk mu?
Belirleyememişim,
Keşmekeşliği de
İlahi ve beşeri şekliyle,
Yekpare görüp,
Öyle belleyip,
Yeni bir isim:
Şairlik demişim...
Ondan bir kara şemşir yapıp,
Vurmuşum,
Başımda biten haşhaşlara...
Haşhaş biter mi?
Vurmuşum, vurmuşum,
Bir bakmışım ki,
Şemşir haşhaş dolmuş...
Ben içimi boşalttıkça,
O doldurmuş içimi...
Sarhoş olmuşum önce,
Sonra delirmişim,
D e l i r m i ş i m...
Işte,
Biraz da beni,
Yavaş yavaş öldüren,
Ruhumun içinde,
On arz, bir arş vakti duran,
Bu sekiz ced'li
Yedi kuşaklı,
İçimdeki dabbelerin ve deccallerin,
Nefret kokan,
Gayri meşru aşkından doğma,
Sarmaşikvari sarhoş,
Sarhoşvari nahoş,
Ve sarmaşıkvari maşukiyeti,
Ve aşkı ile,
Yekpare duruşu olmuş.
Bu mareşalvari tavırlı,
Aşık keşmekeşliğin...
28.08.2022
02.46
13.11.2022
21.36
https://youtu.be/7gphiFVVtUI