Ki Şimdi
Bulutlar saklayamaz bu karayı
Yaşanılanların açtığı derin yarayı
İki kalp arasındaki
En uzak, en zor, en soğuk arayı
Ki sokaklarına işlemiş o kentin, anıları
Geçtiği yollarda çiçekler tomurcuklanır
Hala buram buram 'O' kokar rüzgarı
Kuşlar ötüşür, kuşlar kanatlanır
Bulutlar saklayamaz bu karayı
Bir Meriç sular asi asi
Bir Ergene bilir avuçiçi gibi
Bir de bize aşinaydı toprağı
Ki sokakları aşınmış ayak izleriyle
Kaldırımları karşılardı en gür sesiyle
Kalabalığın sakladığı o neşe, taze kalsın diye
Huzur dolu havası dolarken ciğerlerimize
Bazen bir fayton sesi çelerdi dikkati
Kamaşırken güneş gibi saatler gözlerimizi
Kuş sesleri kutlarken gecenin gündüzle sevişmesini
Geçmiş ve geleceğin iki nefes arasında solup gidişini
Bulutlar saklayamaz yükselen kara dumanları
Sessiz sedasız Karaağaç'tan gidişini içimin
Selimiye gibi kusursuz göç edişini
Atlayışını Drama Köprüsü'den anıların
Ki şimdi,
Ne Meriç akar asi asi
Ne kuşlar öter gündüz uyandığında
Ne de özlemle dolar otogarda ciğerleri
Edirne'de saklı kalmış iki sevgili