Kim Bilir

Belinde kirli peşkir
Akşamı çekiştiriyor saki
Sabahın beşinde

Şehrin azizleri
Uyanacak az sonra
Gün perdeden girince

Şaraba oruç açanlar
Gıyaben şiirler yazacak
Hafızlarına çatalla

Gözleri çapaklanmış şarkılar söylenecek
Martı kulaklarını tırmalarcasına

Kilitsiz balıkçı meyhanesi
Hüzün faslı kokacak
Sakalı sigara yanığı berduşun ezgilerinde.




Kim bilir
Öğleye kalmaz düşer belki başı
Salyası ıslatır ondan da yaşlı masayı




İşte o zaman,

Yalancı uykular başlar
Kolyoz kokulu meyhanenin
Viran köşesinde

İmitasyon rüyalarla süsler
Kirli mavi, masa örtüsü köşelerini ;

Ak gerdanlı zevce
Avuçları demli çay tadında
Kızarmış ince bir dilim ekmek
Az yağlı beyaz peynir kıvamında...