kimliksiz duyguma dair

tarihe 'sen' yazıldın
adın bende kaldı.

düşlere 'sen' kazındın
tek hayalim oldun

bir hayatın içinde
bu kadar önemli olduğunu
acaba biliyor muydun?

seni sevmenin bedelini
kendini yaşayamamak olarak
ödeyen bu mazlumu tanıyor muydun?

suç mu daha masumdu
suçsuzluk mu?

her karesinde sana bölünen
gündüz gece çarpılmış halde gezinen
dört kere dört yerine
dört eksi dört hale gelen
şu toplanamayan dağınıklığı görüyor muydun?

bu kadar kendi ekseninde dönme
ben senin etrafında her gün binlerce kere
yıldızlarca kere dönüp dururken
sen beni evrenin kollarına itme.

belki ben bir barakada mutluyum
sen bana saraylar verme.

belki ömrümün son sürgünü bu
vur öldür beni de; azad etme

mutluluk mu daha anlatılmaz
yoksa mutsuzluk mu

ne olur yargı sorgu geç bunları
anlayamazsın çaba sarf etme

tutunamayayım ki düşeyim
ellerinden yerlere.
sevmiyorsan
acıma yardım etme

yüzünü görmediğim
sesini duymadığım
bilmediğim bir yerlerde
açık seçik durduğunu bildiğim
dokunamadığım
kalp gözümdeki damarlarımı
uğruna incittiğim
tanımsız iç gıcığım
ne olduğuna tarif bulamadığım
bu yüzden mi böyle
tutsak
savunmasız
ölümüne esaret
ve ne yazık ki
terk etmiş beni cesaret
korkaklardayım

kafam karışık
başımda bir ülke duman
yakıyorum kendimi hücre hücre
sanki can çıkmadan
sen çıkmayacaksın ruhumdan


acı mı daha can yakıcıdır
acınılmak mı.
ne dersin sence?

28 Nisan 2014 490 şiiri var.
Yorumlar (1)