Kına Çiçeğim

susma ..!


biraz müzik dinledin
gökyüzünü seyrettin değil mi?
gözlerin ele verdi seni
tüneli,
ışığı
gelecek treni de gördün
öyleyse
-bütün gecelerin beklediği yıldız da sensin....



zehrin tortusu can çöküntüsüne sebep
ben gibi kurban edildiğin günü hiç unutmaman
yakarışların cana canan için
ben gibi ben
kahrın iliklerine işleyen çeşmisiyahın
soyluluğundan mı ?
acı acı gecelerini ağlatman
cömertliğin süzülürken yakut bakışlarından
içinde ki çocuğu esirgememek
en çok güneşin kararttığı çocuklardan
en çok da onlar için iman ettiğini bilmiyorlar değil mi ?
sarıp içerken yufka yüreğini
tütününün kokusu sarar yüceliği
güvercin sürüsü gözlerin ele verdi
kendi bağından içtin
biraz müzik dinledin
gökyüzünü seyrettin
merhamet etmeyi unutmadığın için
deliler gibi okuyorum seni...



bir iyimser ''gün sürgünü'' diyor geceye
gece istediğimiz an yeşil yorganını serer
ben gibi en son kendine getirirsin doğan güneşi
ve ağladıkça bal mumu gibi erir
dokunmadığın bütün çocukların dili lal
dokunamadığım gözlerin
-kar tanesi gibi nazlı nazlı
gözlerin masmavi gökyüzünden bıkmadığımı
ne öfke
ne korku
ne şüphem
müzik esintisinde mevsimin
kına çiçeği
firuze
biçim neki
rengine bayıldığım gökkuşağı
şeytan kesse de yollarını
ipeksi ipten kuşak olur beyin kıvrımların
Ya Rab ne esenlik ki
yaydıkça yayasın gelir ekildiği gibi büyüyen fidanları



tıpkı yıldızların gözlerimi kamaştırdığı gibi
biraz müzik dinledin
gökyüzünü seyrettin değil mi?
gözlerin ele verdi seni
tüneli,
ışığı
gelecek treni de gördün
öyleyse
bütün gecelerin beklediği yıldız da sensin...



kına çiçeğim
susma sen !
gözlerimi kırpmadan okuyorum seni