Kınalı Kuzum
Oyy yavrum.
Kınalı kuzum.
Seni benden aldı felek.
Ciğerlerim oldu elek elek.
Cellât boynuma geçirdi yağlı ipi.
Giydirdiler ateşten gömlek.
Oyy yavrum.
Kınalı kuzum.
Kaderimiz kara yazılı alnımızda.
Kavuşamayız dağlar var aramızda.
Babanla ayrıldığımızda.
Seni benden aldı kınalı kuzum.
Kimlere ne söyleyek.
Kollarımın arasında yoksun.
Yoksun ya.
Yaşamama yok bir lüzum.
Saramadım, koklayamadım, öpemedim.
Bir kere bile olsun emziremedim.
Benim şuracıkta ölmem, ölmem gerek.
Oyy yavrum.
Kınalı kuzum.
Hâkim bey seni babana verdi yavrum.
Yok bunda benim bir suçum.
Nasılda yıkıldım ardından.
Ne kadar da çırpındım.
Yalvardım, yakardım.
Kâr etmedi sözüm.
Aah aah.
Bulamadım bir çözüm.
Ooofff ooofff.
Adalete yetmedi gücüm.
Kırıldı kolum kanadım.
Emziklerine, patiklerine.
Baktım baktım ağladım.
Zıbınlarını kokladım kokladım ağladım.
Oooff oofff giydiremedim.
Elinden tutup da gezdiremedim.
Gözümde kaldı muradım.
Soldu gonca gülüm.
Düştü dalımdan yaprak.
Azrail alsın canımı.
Üzerime örtülsün kara toprak.
Beni ölüm.
Ölüm kurtarır ancak.
Oyy yavrum.
Kınalı kuzum.
Not: Şiirimi buğulu sesiyle yorumlayan değerli şairemiz SAFİYE SAMYELİ hanımefendiye sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Ne olurdu analar babalar sabıla sevgi ile devam ettirebilselerdi evliliklerini de çocuklar anasız babasız kalmasa yuvalar yıkılmasaydı ama olmayınca olmuyor ne yazık ki. bunu ancak yaşayan bilir. rabbim her kulunun hakkında hayırlı olanı nasip etsin inşallah.
saygılarımı bıraktım gönül sayfanıza Nihat bey.