Kır Beni
Boş kalan bardağın yalnızlığı benimkisi
Dışı içini gösteren
Yükte hafif, rüzgârda sallanan
Susayana hürmettendir dudak değirmem
Kimi zaman sıcak bir çaydır
Bazen asidi bol bir içecek
Tutan elle birlikde yudumlanan
Ben doldukça boşalır elbet birisi
Ben boşaldıkça dolar elbet bir değeri
Tutacak bir el bulamamak da var
Tatilcilerin evlerinde terk edilmiş
Kimsesiz kalmış evlerin raflarında tozlu
Çatısı akıtan
Birkaç camı kırık viranelerde de hep ben
Kır da git gideceksen beni
Ya da doldur içimi sıcaklığınla
Bir gülümseme, hadi!
Yoksa kır beni, durma!
Raflarda toza bulayacağına
Kır beni,
İçi boş bırakacağına
Kır beni,
Götürmeyeceksen hiç dudaklarına
Camlar bana özeniyor soğuk gördükçe
Akşam olup perdeler çekildikçe
Ben camlara, kimseler bilmez
Yıllar oldu bir tutan yok
Kaynayan sularla doldurup
İliklerime kadar ısıtan, üşüdüğümde
Bir gülüşünde yeterdi
Ya da bir dikişte içerken gözlerin kapanmamalıydı
İçme diyorum sana şu zıkkımın kökünü
Doldurup doldurup boşaltma beni bununla
Sen sahte mutluluklarla gülümserken
Ben zehir kusuyorum dudaklarına
Kır beni, kır
Ben bunu istememiştim
Ayıkken de dönen dünya
İlginçti ve galiba yalnızlığı gerçekten de güzel anlatıyordu.Tebriklerimle ŞEN kalınız.