Kır Kahvesi

Sen hep hayalini kurduğum
O kır kahvesinde olsan
Başın dik değil dalgınsın
Gözlerinde yabancı insanlara
Anlamsız gelen
Soğuk bakışlar
O bakışlara saklanmış
Hırçın öfkeli sevgi yağmurları
Firarı bekliyor
Ama doğru ya ağlayamazsın sen
Erkeksin ağlamamalısın
Hem neden ağlayasın ki
O tahta masadaki izlerin peşindesin
Biri Ayşe yazmış çakısıyla
Biri Ahmet yazmış kalemiyle
Bir diğeri kalp yapmış
Saklamış sevgisini o tahta masada
Acaba bu masaya
Kaç gözyaşı damladı diye
Düşünüyorsun belki de
Ve sen sennnn düşlerdesin
İzlerin bir anlamı olmamalı aslında
Gözyaşlarında sebepsiz akmamalı
Sevmen gerek
Sevdiğinden ayrı olman
Özlemen gerek
Sebep gerek
Peki neden özgür bırakmak istediğin
Ama gururuna yedirip de yapamadığın
Gözyaşların asılı kirpiklerin de ?
Kısık bir sesle yetmez mi artık ?
Dedin mi kendine

...
.....
......
........

Keşkelerin arkasına sakladın bizi
Ben nasip dedik ce
Sen gizli dualarıma kapadın kalbini
Dualarımla bohçalar yapıp
Nasibime saklamıştım seni
Kısmet olduk hasret duvarlarında
Belki , belli mi olurlar
Acabalardık hep
Bir adım öteye geçemedik
Sen çok iyi duvarlar örersin
Söyledin defalarca
yıkarım sandım
Yanıldım
Ve ben çıraklık yaptım kendimce sana
Nasıl saklanırmış insan kendinden bile
İzleyerek seni öğrendim
Her tavrını her cümleni
Nakış yaptım yüreğime işledim

Zaman geldi iğne sözlerin oldu
Sevgim gece karası bir ip
Kalbim ipeğim dediğin kalbim
Bir paçavra sadece
Yaka yaka canımı
Ayrılığı işledim
Kendimden kaçışıma
Seni süsledim

14 mart 2013

26 Ekim 2013 65 şiiri var.
Yorumlar