Kırağı
Öyle çok sessiz çiçek gördüm ki
Bu boş kaldırımlarda
Öyle çok inanması güç
Sevda kırıntılarını saydım ki
Avuçlarına
Hepsi birer kar tanesi
Soğukluğunda
Titrek parmak uçlarına
Sarıldı amaçsızca
...
Sonra
Baktım ki bayım,
Siz hiç siz olmamıştınız ki
Herkesin içinden
Hiç birine giden o derin yolda
Vuslatı suskun duvarlara
Vura çarpa
Gömülmüşsünüz siyah halkalara
Meğerse
Susarım öpüşüne
Dediğiniz her anda bayım
Daha fazla
Suya gömülmek isteği
Uyanırmış bende,
Sorgusuz içten
Beni dışına iten o denizin
Kıyısında
Veya dalgasında
O kokusu menekşe olan
Saçlarında
...
Ve evet
Yazmak ki bayım
Kapkara kağıdın
Yangınlı ortasında kalmak gibiyken
Düşmek gibiymiş
Bir kelimenin harflerinin arasından
Yazmak bayım,
Sizin boyunuzun
Metresinden
Köprüsüz şehirlere doğru
Soluksuzca yazmak
Ve bir gün
Görürsünüz diye
Cümleleri bağlamak
Virgülün ortasından
Okursunuz diye bayım
Susup kırağısından
Ayazına düşmek
Ve ölmektir ki bu (bu mümkün)
Direnişi tarihe kazıyıp
Yaşama bir/bin çizik atmak...
16.02.22
İlknur Karaca, iyi şiirin koyaklarında gezmesini biliyor. Estetik bilinci derinlerde. Son kertede etkileyici şiirler yazıyor. Çoğu kimsede rastladığımız dilbilgisi yanlışlarını onun şiirlerinde/ yazılarında görmüyoruz. Büyük bir kazanım bu. Nitelikli şiir, dilbilgisi kültürü zengin şairlerden neşet ediyor. İlknur Karaca'nın şiirleri, göz ve gönül doldurucu şiirler.
Şair daha sık uğramanız dileğimiz :)
çiçekler klasik müzik sever.. Fazıl Say - Black Earth / Kara Toprak ..sevgimkere saygımkere
Değerli kalem, öncelikle hoşgeldin. Kutlarım güzel yazınızı! #siiredevam Kalın sağlıcakla...