Kiraz Kokuyor Gözlerin
yalnızlıktan bahsedeceğim
dokunulan ve dokunulmayan yalnızlıklardan
münhasır yalnızlığından benliğimin
kiraz kokuyor gözlerin
bizi kavuşmayınca yanlış anladılar
biz hep yan yanaydık oysa
şiirde
şarkıda
tütünde
ve de ikliminde rastladığım bütün yokuşlarda
hem öyle baştan yalnız değildim ben
çürük kokan yıldızları
ayırdım bağrından sancılı gecenin
sonra bir ben kaldım bir de karanlık
taa uzaklardan getirdim kendimi
Isfahan'dan Beyrut'una
bucak bucak
bulvar bulvar
öyle sunturlu işlere kalkıştım
sana baktım
kiraz kokuyor gözlerin
birileri yeter artık diyor
gülüyorum içimden
ne anlardı
bir sussuzun dilinden yağmur
ne denilir yalnız bırakılmışlara
ne diyebilirim ki
kiraz kokuyor gözlerin
yine dalıp dalıp gidiyorum
bu sefer takma kelepçeyi sevgime
beni unut... heder etme şiirimi
şimdi vakit geç
toparlandı gidiyor gecesi çalınmış olanlar
sen kalma buralarda
üşürsün...
giderken gözlerini bana bırak da git
kiraz kokuyor gözlerin
Başlık gibi değil şiir.. Başlık yazı hatırlatıyor, şiir kışa gebe... Güzel satırlar okudum Hasan Aydın, tebrikler...