Kırık Dal Hikayeleri
gökyüzünün çatlamış korkulukları
son nefesini veren bir kaç çiviye tutunuyor sanki kırlangıç nefesleri
sağır dilsiz bulutlar
oysa
başımıza aşk yağmasını beklerken ey sevgili
tutulmuşuz taş yağmurlarına
şeytan taşlanır gibi
metropol gölgeleri sığınak
ve yalancı baharlar merhem olmuş müzmin yaralarımıza
kaç mevsim geçirmişiz saymaktan korktuğumuz
ve kaç akşam yaşlanmış boş avuç içlerimizde
gitmek bir şehirden faydasız
en güvendiğimiz dağları çakallar mesken tutmuş
ayak izleri ele veriyor üzeri karla kaplı patikalardan
bir zamanlar kekik kokardı ve reyhan hayallerimizin asma bahçeleri
üzüm toplardım gülüşlerinden
saklanırdım saçlarına
bir suçlu gibi
şimdi ardımızda bağ bozumu
ve kırık dal hikayeleri
hayat diyorlar hani adına susuz kalan bir gemi
bu kaçıncı terk edilişim yalnızlığın
kara sularına
söyle
hangisi daha çok dokunur insana
mezarını bildiğin aşkın mı
yoksa yaşarken ölenin hasreti mi
Hayatın sillesi oturmuş yüreğimize sabır gerek yaşamaya. Kutlarım güzel şiir ve güzel bir seslendirme...👍
tebrikler Hasan şairim...👍👍
şiirdi güzel ve çok anlamlı tebrikler ediyorum 👍 saygıyla