Kırlangıç
Sisli bir şehir düşerken güne
Ayazında soğuyan ellerim var
Biraz sakin gibi düşlerim
Hırçınlasmadan bugusunda tenimin
Bir şiir yazarım belki
Üşürken yüreğimin buz tutan karanlığında
Bakışı serap çöllerinde
Uzansan tutamazsın kanayan ruhumu
Ben şaşkın bir cemre
Nereye düşersem oradayım
Bir tren garında kesişir yolum
Yolcular geçip gider
Ben kalırım
Derken göçebe kuşlarda konup göçerken
Islanan göz bulutlarımla yağmur olup yagarım
Lakin yine de ıslatmaz kavrulan çöllerimi
Neden bu kadar özlenirsin bilinmez
Ben sadece kirpiklerini çizerim
Tüm hayallerime
Ve sonra hayallerim baştan aşağı sen dolar
Üşüyen bir şehrim var hep çıkmaz sokaklarım
Kendimi arar dururum
Sende kaybolmuşken bedenim
Bir çiçek açar sonra şu bozkırın tepesinde
Umut tohumları döker toprağa
Güneşe dönerken yüzünü
Ben yine seni ezberlerim
Seni yazarım bildiğim tüm şarkılara
Şehrim sen olursun
Ve bir kırlangıç havalanır
Kanatları sevda yüklü
Ulaşırsa ovalarına
Al avuçlarına
Dinle bak ,
Çırpınan yüreğinde sana adanan özlemlerimi ..
ve dördüncü cemre düşer yüreğe.
Bahar gibi, güneş gibi, sıcaklık gibi...
Kutluyorum özlemsi şiirin sahibesini.
Muhabbetle
özlemin son sesinde sevdiğine haykırıştı kırlangıç kutlarım yazan kalemi