Kırlangıç Yuvası
Gitme ömrünü tükettiğin
beyaz badanalı evlerin
çirkin suratlı adamlarına inat
cezalandır sensizliğin en koyusuyla
tek başına kalsın Halikarnasda
mehtabın yüreğini denize düşürmüş
küçük bir çocuk ve bütün şairler ona ağlasın
güleç yüzlü çenebaz
erken hayat hokkabazı gözlerini
en çok onları seviyorum
çocukluğumun omzuna binemediği
bana onları al baba diyecekken tam
kaybolmuş camdan rengarenk
bilyelerine benziyorlar
dedim ya bırak hesabını kader görsün
ne kadar yüksekte olsa da
iskambil kağıtlarından yapılan
kırlangıç yuvası evinin
camlarına yasladığın başını çevir
gök yüzüne bak teker teker dönüyorlar
gidenler huzursuz aldanma yollara
tetik aşka düşer gibi düşmez
gitme sen kırlangıç değilsin dönemezsin
bakarsın bir haber getirir
ak güvercin kanatlarında gülücükler
ölmemiştir aşk mal mülk gider
bilmiyorsun sevgilim küçüksün
büyüyen korkudan yalnızca gözlerin
unutma her sene bu mevsim
kırlangıçların sevişme mevsimidir
gitme sen kırlangıç değilsin dönemeyebilirsin
Gitmek de bir seviş biçimidir oysa.
Şiir de kırlangıçlar kadar güzel: Uçuyor ve uçuruyor.