Kırmızı Felsefem
bir çırpınışta yıkanmıştım
boğulmayı bekliyordum
ismime tüm rüyalar sığınmıştı
kendime nehir bulamamıştım
dudaklarım epeydir kimseyi öpmüyordu
ayaklarım yavaş taşıyordu bedenimi
günde beş vakit ölüyordu bebeler
acı ruhlara, bedenler acılara karışmıştı
ışıkta karşılaşmak imkansızdı
gözlerimde şarabi dinginlik kedimi korkutmuştu
sevgilim tavana bakmıştı
sımsıkı üşümüştüm
sımsıkı bi küfürü pencereden öteye tükürdüm
gittim bu ülkenin tüm denizlerinden
gittim
uyudum
çünkü uyumak üzülmekten kolaydı
çok zordu karanlığa muhalefet olmak
esmer bir şiir kılığına girecek
çok ölmüş gençliğinizi yanınıza oturtup
fazladan umudunuz var mı diye soracaktınız
sevdaya ve güneşe
çok ama çok zordu 'bekliyorum' kuşlarını örgütlemek
o kuşları sömürge tarihinden kurtarıp
cevabı bilinen nice sorgudan geçirtip
hiç ölü beden görmeden
alkışlanacak bir kardeşliğe götürmek
sevimli sosyalist önderler çok katlı ihtilalleri fısıldaşırken
çok zordu o kuşlara gecekondu bağırmalar öğretmek
gittim
uyudum
çünkü şarkım sevgilimim gözlerine baktığım an bitmişti
merhabam yoktu elvadam da
koynuna sokuluşum yoktu kutuplara yolculuğum da
kedim saate baktı
inanmıyorum dedi 'daha ölmeden'
gittim
uyudum
çünkü çok zordu
aynı şiire aşkı sığdırmak
hem de ne olacak bu ülkenin hali? sorusunu sormak
çünkü çok zordu
memleketin alnından öpüp
sevgilinin gönlünü almak
gittim uyudum
çünkü
sevgilime yağmur üretmek zordu
ülkeye ihtimaller
şarabım tükenmişti
ve felsefem..
Teşekkür ederim Işın Hocam
yazacak şey çokta o gücü emiyor bazı şeytanlar daha sık yazmaya çalışacağım..
Çok sevgiler👧
Keşke daha sık okuyabilsek şiirlerini 😙
Güzeldi, Şiirdi Nilgün hanım.
Kutlarım...
👑