Kırmızı Gül Demet Demet....

Her şey Asya'nın gözlerinde başladı...
Henüz on yedisinde bir gonca
Anasının kıymetlisi babasının nazlı çiçeği...
Asya Ali'nin en nadide gülü...
O kırmızı bir güldü artık aşk bahçesinde
Yakardı rengi güneşi
Bülbül kıskanırdı ahu zar ederdi ardından
Asya sevdaydı Asya candı canandı...
Asya soluktu her yeni günde...
Asya Ali'ye ülkesini sevdiren
Asya dilde bir türkü gönülde bir merhemdi artık...
Ya olacaktı ya da olacaktı...




Ali çok sevdi Asya'yı...
Diline şarkılar düşürdü yanığından
Sevdasından deli deli gezdi...
Ana dedi ana!!!
?Ben yanarım Asya'nın aşkıyla?...
Anası dedi ?oğul isteyelim ama ne fayda...
Nazlıdır Asya anasının nazlı gülüdür...
Sen ya kırarsan dallarını
Yazık olmaz mı taze fidana??




Günler ayları
Aylar yılları kovaladı derken,
Asya artık yirmisinde köyün en güzeli
Ali'nin gönlündeki tek derdi idi...
Bir Salı karar verildi ve anası istedi Asya'yı...
Artık Asya, Ali'nin gülüydü
Sevgiyle sulayacağı
Yaprağına her gün pamuklarla dokunacağı...
Asyam dedikçe çoğalan bir sevgiydi artık...
Mutlulardı çok mutlu...
Bir kaç günde düğün olu artık Ali den iyisi yoktu
Sevdiğiydi helali var mıydı ötesi...




Aradan sadece bir ay geçmişti henüz...
Ali aldı haberi askere gidecekti...
Ülkesini sevdiği yârinin elinden son kez bir yudum aşk içip
Sevdiği ülkesini korumaya gidecekti...
Asya derdi büyük bir acı saplandı o an bağrına
Elinden düşen aşkı paramparça...
Yok dedi yok!!!
?Olmayacak kötü bir şey Alim gelecek bana sapasağlam...?
Ahhh! Asya Alin gelecek elbette ama ya sonra?
Ali gitmişti askere artık o bir Mehmet di dağlarda
Sevdası uğruna yurdu uğruna savaşacak Mehmet...




Aylar o kadar çabuk geçti ki
Artık dönüş vaktiydi Ali'nin sevdasına
Gonca gülüne...
Haber saldı köye ?anam ben gelirim yarına diye...?
Evde bir bayram havası sorma usta ne bayram ama...
Hemen hazırlık ve gece bitmek bilmedi Asya'nın usunda...
Sabahtır artık ve hasret bitecektir...
Anası dedi ki ?Asya ben giderim istasyona tren gözlemeye
Sen kal evde bekle hasretle...?
Anası yola çıkar yollar uzun yollar gardiyan...
Ve oradadır artık...
Bir tren gelir yoktur Ali
Derken,iki, üç, akşam olmuştur artık...
Anası çaresiz Asya ya ne diyeceğini bilmeden eve gelir ki
Bir ses duyar Asya'nın odasında erkektir o ses
Ana namusu bırakır mı ortada!!!
Alır tüfeği dalar odaya ve ateş eder arka arkaya
Yapma ana!!! Dese de Asya ne fayda...
Anası kaldırır yorganı bakar altına
O anda bir sancı saplanır sol yanına
Deli olur dağlar meskendir artık acılı anaya...
Oğludur Ali dir onu göremeden istasyondan eve gelen
Hasretinden deli olduğu Ali...
Sonra gözüne bir demet gül takılır
Bir ağıt gelir başlar yanan kalbinden diline dökülmeye





?Kırmızı gül demet demet
Sevda değil bir alamet
Balam nenni yavrum nenni
Gitti gelmez o muhannet
Şol revanda balam kaldı
Yavrum kaldı balam nenni
Kırmızı gül her dem olmaz
Yaralara merhem olmaz
Balam nenni yavrum nenni
Ol tabipten merhem gelmez
Şol revanda balam kaldı
Yavrum kaldı balam neni?




Artık dağlar inlerdi bu türküyle...
Ve güller açardı kabirlerinde ahhh ile...





Not: Kırmızı gül demet demet türküsünün gerçek hikâyesinden esinlenerek yazılmıştır...
Dilim döndüğünce...
K(a)dın varsa gününüzü kutlu/yorum...