Kırmızı Papatya
tükendim bende ey gece
yazım da sana doğru doğuyor bu gece
ve ay sönüyor dizlerinde şu kalemi tutarken öylece
ve yoruluyorum mahmur mahrur geçerken her gece...
yuvarlanıyorum elimde üzüm şişesi
ve hayale dalıyorum bulduğum her ağaç gölgesi
var mı diyorum?yapılırmı diyorum ?bana böylesi
küfrediyorum ,bağırıyorum ,içleniyorum ,naralar ,atıyorum ,hayatımın en kahpesi..
biliyorum bir NAZIM etmez yüreğimdeki sevda
aşıklar arasında en fakiri benim biliyorum
defter defter sana yazdığım tümceler yok
sana döktüğüm incilerim doldurmaz sandıklarını...biliyorum
miras yedi olamıyorum ne yapayım
sana bahçeden kopardığım çiçeklerden başka çiçek alamıyorum
aslında onlarıda koparmak istemiyorum
ne bileyim sana söyleyecek söz;bulamıyorum
sukut etmek geçiyor içimden,saçma...
sen yokken hırçınlaşıyor şimdi iklimim
kaşlarımı buz bağlıyor, ellerim çöl
saçlarımda sepeleme bir kar..
gözlerimin bendini yıkıyor yağmurlar...
utancıma kaybediyorum seni
dinmiyor yüreğimde depremin
manasız sözler çıkıyor derin uykusundan sabah sabah
rahatsız ediyor dingin rüyaları
çıplak vucuduyla afrodit geliyor yanıma
ve bu yüz bir kırmızı papatya...
(aşka sesleniş 11 temmuz 2009 eskilerden nostalji)