Kiş/im
Yolum yokuşa çattı, ne olduysa bir hoşum,
Takatim hepten gitmiş, var sanırken birazı.
Sendelerim düşerim, neden böyle sarhoşum,
Ben kendime ne yaptım, ya da kimin garazı?
Unutkanlık başladı, belleğim siliniyor,
Her yanımda ağrılar, etlerim diliniyor,
Hastalık bunun adı, yaşlılık biliniyor,
Günden güne artıyor, bedenimin marazı,
Hiper tansiyonum var, üstelikte şekerim,
Hele panik atağın, darbesinden çökerim,
Huzursuz bacak illet, otuz yıldır çekerim,
Raporlarla sıralı, doktorların cevazı.
Bahardan yazdan geçtik, hazan mevsimi bitti,
Bizi zaman dişleri, çekirdek gibi çitti,
Bunca aylar seneler üç mevsim boşa gitti,
Saçlarıma ak düştü, geldi kışın ayazı.
Sararıp yere düştü dalımdaki yapraklar,
Sessizliğe bürünüp hüzünlendi topraklar,
Bağlar bahçeler solmuş, çöle dönmüş otlaklar,
Ne gonca güller kaldı, nede bülbül avazı.
Haydi, vakit tamamdır, hazır ol diyor bu kar,
Ecel cellâdı yakın, boynuma urgan takar,
Ömrünün son deminde, son defa yalvar yakar,
Ölüm ima ediyor, yüreğimin alazı.
Geldi işte Azrail, kapımızı vuruyor,
Kalbim duracak gibi, ağzım dilim kuruyor,
Hece taşım yazısız, mezarım boş duruyor,
Kefenim mi olacak, son mevsimin beyazı.
Her taraf lapa lapa karlarla örtüşürken,
Gelin gibi süslenmiş, dağlarla öpüşürken,
Bir çınarda toplanmış, serçeler ötüşürken,
Göğsünü çatlatıyor, yaralının niyazı.
27.12.2010
👍👍👍 hem mevsimde hem ömürde kış anlatmış usta kalem. kutlarım.