Kısır Döngü
işte yine hüzünbaz bir gece daha gidiyor
alıp eline topuklu ayakkabılarını
yerini düzenbaz yeni güne bırakarak
hızla gözden kayboluyor
gecenin gölgesi
şehrin sabah mahmurluğunu süpürüyor çöpçüler
hoşnut değil bundan
sokakların kabadayısı martılar tabi
daha kahvaltı dahi yapmamışlar
kumrular bitap ve endişe içinde
çöpçüler süpürmese de
kargalar ve martılardan
bir şey kalmıyor geriye
devir teslim törenine müteakip
bırakıp köşe başını piyangoculara
binip altmış iki model
uçuğu solmuş toz pembe şavroleye
gidip karısının koynuna girecek birazdan
ekmeğini kadın etinden çıkaran pek muteber pezevenk
oysa altmış ikiden tavşan yapan çocuktu bir zamanlar
kediler horozu uyandırmamış pusuda
civcivler kuluçkada zulada
ve izdivaç provası yapan genç kızlar
fondöten sürüyor repliklerine ayna karşısında
delikanlılar cila çekiyor postallarına
kapıcılar imamlardan önce kalkmalı diyor hoca
ki ekmeği erkenden assın kapıya
yoksa aç karnına okunmuyor sabah sabah
ne ezan
ne de hiç bir merhum için dua
her yolcu binişiyle gittikçe suya batıyor vapur
tonlarca uyku sarhoşluğu her yolcunun omuzunda
doldukça yolcular sırtı ağrıyor vapurun
vay haline tuzlu olmasa su
kulağında bir sürü kuru uğultu
anne babalar
en canti klişelerini çekmişler üstlerine
illaki benim dediğim olacak diye diye
çekiştiriyorlar çocuklarını
bir o yana
bir bu yana
ben diyeyim ha bire
sen mütemadiyen de
caminin önündeki parkta oturmuş
griden haylice ak sakallı amca
dinlendiriyor
zamanında çok dövdüğü dizlerini
bir yandan da seyrediyor geleni geçeni
kimine maşallah diyor
kimime fesuphanallah
aklına geldikçe ölüm
üç Kulhüvallah
bir elhamdülillah
ya allah ya bismillah diyerek
kepenk kaldırıyor bakkal
kapıda sıcak ekmek
ve üç beş tomar gazete sırada
denize nazır bankta
zili zurnaya tutuşturmuş iki kelle
biri diğerine diyor
bak canım ciğerim
ister şu elimdeki şişe çarpsın
ister bin kunduz ısırsın beni
ister allah kahr-ı bela de
ister karamba karambita
bilesin tanrı en azılı katildir
sırf öldürmek için can verir
sonra da verdiği canı alır geri
hem de acı içinde süründürerek
ben de bu yüzden içiyorum işte
tek amacım var benim cancağızım
ölürken acı hissetmemek
diğeri sızmış çoktan
ne yanındaki umurunda
ne ölüm
ne de dünya
Hissettirdiği duygu çok fazla ifadesi güç,söz bulamıyorum...yani her satırına kalemimi bandırmak istiyorum bulaşırmıki banada böyle bir his...açıkcası gıpta ettim..canı gönülden kutluyorum güçlü kaleminiz
69 şavrole biz köşe başı delikanlılarına daha iyi gider. Zira şiir de şiirsel şöleni bize yaşatan değerli şaire teşekkürler. Övgü değil, sevmem o işleri inan sol kemik altından bunlar... Hüzünbaz gecenin topuklu ayakkabılarına benzer bizim ayrılıklarımız; kaçamak,ani,çabuk... Tuzlu su da iyi gidiyor hani ağırlıkları almaya, nereden başlasak bilemiyorum... Güne değen ender şiirlerden biri daha, Önce yazana, sonra seçkiye alana ' teşekkürler efenim' ...
Saygımla...
Yaşama açılan pencerede her ne kadar güne yeni bir umutla uyansa da insan kısır döngüler değişmiyor bir türlü bazıları için. Tebrik ederim Uğur bey güzel şiirdi
gerçekçi, mangal sıcağı masal tadında.. ( sen şimdi bundan da şiir yapındırırsın :)).. )
Hayata dair güzeldi, tebrikler...