Kıyam
------------
Ey kavmim ve kitap ehli
Uyandır içindeki imanı ve sır dolu düşünceyi
Uyansın alnımdaki yafta
Atamdan kalan şahadet dili kefen
Nura bulansın ruhumdaki bilgelik...
Adını çözemediğim düşünceler
Kirletiyor aklımı
Ola ki
Bir baharı alıkoyardı buzdan zemheri
Kış güneşini çok özlerdim oysa
İçimde derin bir uhde yangını
Parmaklarımdan söktüğüm şiraz şiirleri ısıtmak için
Benim mutedil yalnızlıklarım vardı misal
Kendimi Yusuf bildiğim çöl ağzı bir sarnıçtan su beklediğim
Musa'nın asasını vurmak lazımdı
İçimdeki Nil'e
Ikiye bölünen
Bir bendim
Birde benden öte bir benlik
Ey kelam ehli
Sür nefesini vasıfsız sineme
Bin katreye bölünsün içimdeki kibir
Temsili taalluk bir seyis olmuş kudret
İçinde kişneyen yılkı atından bi haber
Ne yamansın ey ayrılık
Zahmetini bir çeken bilir
Sin düşsün kitabenin en mazbut yerine
Cinsiyetsiz kuşların tüylerini yolsunlar
Süleyman'ın sarayının üstüne
Belkıs gülsün Süleyman'ın
Bu haline
Sen ey rüzgar
Keşişlemeden. es
Savur en büyük derdi
Bu akıl almaz
Sinemin mim yerine
Sesimde hicranlı bir çığlık
Siniyor ölüm sancısını çeken yitik kentin üşüyen sokaklarına
Şakaklarından vurulmuş tüm silahlar
Artık çocuklar barut kokusunu solumuyorlar
Kemanlardan uhrevi bir yankı
Artık ninni kıvamında şarkı besteliyorlar..
Zevkle okudum dost kalem Yüreğine sağlık