Kıyım
Kafamın her cestesi panayır ve
ilinti hissediliyor en derinden.
Ölgün kuzgunların,
konmak için aradığı ark kolu.
Devinim yapacaktı dizimin fermanı.
Kömür karasının,
kahverengiye hayranlığı,
bırakmadı dermanımı.
Terütaze bir metrukluk acısıdır,
eşleşeceğini düşünüp,
eğleşirken bulmak kendini.
Laf arasında
hisleri birbirine bağlayan,
edatta bulmak seni.
Edattır cümleyi unutmaktan,
hatırlamaya bağlayan.
Bu durumdur,
dilimi, damağımı kurutan.
Bu yüzden, usanmıyorum ve
didemi ayırmadan izliyorum.
Elimi atsam yakalarım bu fırsatı,
uzanmıyorum.
Bu yüzden uzatmıyorum yaşamayı.
Kısa yoldan kıyıyorum kendime.
Yıldırımın yere düşüşüyle,
kıyıyorsun kendine,
bu ivedi gelişen akitte.
O vakitte, seçildi roller.
Ay ve güneş
birbirini kovalayan
iki aşık.
Kavuşurlarsa,
yok olmaktı,
evrenin payı.
Ben evren, siz kavuşan,
dünya handiyse bir kıyamet.
Kurtuluş için durma yüreğim,
kıyam, et.