Kıyısındayım

bana bir şey söyle tam olsun
gerçekten bir şey söyle
kıyısındayım
bulanık suyun...

merhaba de mesela...
köyden ince
şehirden keskin...
iki yıldız
bir de dere
bir de çifte koşulmuş gece vakti
kağnılar geçsin
topraklarımdan
gölge gibi sessizce...

ıslak burunlarının ucunda
şimşir halkalar olsun
ve borçlu bakışlar
hummalı yüzüme...

bugünden değil
belki üç
belki beş bin yıllık
belki sürgünlerden kalma
hiçbir yer benim...

şimdilerde her yanım
Dicle kokuyor.
küçümen bir çakıl taşıyım içinde
sebebim çok...

doğuya
hep doğuya
kan kırmızı gün atımı
kavruk yüzlü güneş çarpıyor cama...

taptaze
açıkta duruyor
yara...

baktım da
o kozalak gözlere
sevdim de
diken diken dilinden

yeminle...
ben böyle
acı
görmedim...