Kıytırık Çıkmaz
yan yana ölçülü girdaplar paylaşıyorduk
daha derinden çekiyordu sesini iki de bir
sana ait olanın iki mislini anlatmasam şerefsizim
o dediğin burada geçmez diyor iki de bir
yoluma çıkıp çıkıp
onu anlamamı istiyor nefessizliğim
kuytu bir bahçe değil mi burası
yani bağırsam kimse duymaz mı
emin misiniz son ölçünün gülünç tualini sunarken size
yemin edebilir misiniz ağzımın size ait olmadığına
adıma konuşma diyor iki de bir
iki de bir kesip sözlerimi orta yerinden
evrenin dışına kaçarak savuruyor birikti sini
gel artık sarılalım aynı ağızdan
elimin takatiıni para saymaya alıştırmış bir adam değilim
sadece dokunmak istiyorum
sana uzak değilim
çok gülünç ve iki de birsin sen
uzatarak konuşuyorsun dalgalarla
başı dönen birinin ne düşündüğünü anlayabilir misin sen
karanlıklarda boğulan bir çocuğu geri getirebilir misin sen
a harfine takılmış inilti çöplüğünde
hiç bitmesini istemediğim bir şarkı gibi
soluğunu ölen bir balık gibi kaçırıyorsun sen
ve daha ötesinden tutarak bu sevgi çağlayanını
camilerde masal anlatan dilencilerin en sevgilisine
aşık olmak gibi bir şeydi sana susmak
iki de bir dudak dudağa kalıp yürüyorduk aynı yerden
eteklerinde ki o kötürüm
kıytırık bir çıkmaz sunuyor bana
eğer istiyorsan beni
yine benim için ölürüm sana.