Kız Anne
kırkını çoktan devirdik
sen bil diye söyledim anne
nasılolsa hissedersin efkârımızı
gözümüzdeki bir damla yaş
bağrından sızan kan gibidir
hüznümüzdeki düğümü çöz anne
çoluk çocukla uğraşırken
bal arısı olmak neymiş
şimdi anladık sen bil anne
hudutsuz fedakârlığının nimetini
tecrübeyle idrak ettik
genzimizdeki hıçkırığı büz anne
yağmur ansızın düşer
toprak tüter gece
kokunu andırır sez anne
ihmalimiz biz de saklıyken
gece karanlığı gibi derin
hoşgörüne sığındık
son bir kez
gözlerindeki alınganlığı boz anne
duyduk ki
yorgun düşmüşsün
kulağımızın üstüne yattık naz anne
sakın
pazar sabahı keyfimiz bozulmasın
bunu bir bilsen
yaşamındaki yokluğumuzu
varlığınla ez anne
halın nicedir
ya hatırın
bizlere çok uzak üzülme anne
evin barkın ne halde
kim gider kim gelir
bilirim parantezimizi kapatmasın hiç
körlüğümüzü alnımıza yaz anne
başak topraktan beslenir
toprağımız oldun gül anne
uzun yol şoförümüzdün
bu sayede
menzile kazasız belasız vardık
iki eli belinde dizlerin yaşlandı
değil mi
şimdi rahatça gez anne
sahi o eşyan da ne güzeldi
hoyratça kulandık hep sen diz anne
teklemiş güvercin yüreğin
kınalı ellerinle yüzümüzü okşarken
gelin gibiydi kirpiklerin
yaşlı şehir ağır ağır perdelerini kapatırken
son bir defa da olsa
hakkını helal et kız anne
İzmir /Kasım 2017